19 Temmuz 2015 Pazar

Cezayir'de Ramazan ve Bayram


Koca bir ayı ve bir bayramı geride bıraktık. Zaman yine su olup aktı adeta. Cezayir'de bir Ramazan ve bir bayram heyecanı daha geçti, gitti. 

Ramazan'da bu coğrafya bilhassa akşamları çok hareketli, cıvıl cıvıl oluyor. Belki de Cezayir'in en güzel zamanları. Kadınlar, çoluk çocuk sokaktalar. Sadece erkek egemen olduğunu düşündüğümüz bu kıtada kadınların da bilfiil hayata dahil oldukları en güzel zamanlar. Gündüzleri yine hayalet şehir havasında elbette çoğu yer, dükkanlar mağazalar kapalı. Ama iftar sonrası öyle bir canlanıyor ki hayat insanın aklı almıyor bu değişikliği. Etrafta yalnız dolaşan kadınlar, sabahlara kadar sokaklarda eğlenen gençler, bütün her yer açık taa ki sahura kadar. Öyle bir cümbüş havası oluyor ki anlatamam. Kocaman çadırlar kuruluyor, insanlar oralarda eğleniyorlar. Kalabalık iftar sofraları kuruluyor ve insanlar son derece misafirperver oluyorlar. Buraları bu haliyle görmek çok keyifli. Ama ramazan sonrasında bunların hiçbirinin izi kalmıyor. Hayat yine olanca ağırlığıyla ve sakinliğiyle ilerliyor. Yine sokaklar erkeklerin! Akşamları çoğu yer kapalı ve o coşku dolu ruh sanki yüzyıllar öncesinde kalmış gibi. 

Fotoğraf: clementguillaume by Flickr

Başkent sokakları, nasıl da bomboş. Benim gidip fotoğraflama imkanım olmadı, bu yüzden alıntı yaptım. Hayat durmuş gibi adeta!

Fotoğraf: Lazhar Neftien by Flickr

Yine o sakinlikten bir kare. En güzeli de iftar zamanından kısa bir süre önce yollarda olmak. Sanki her yer sana ait gibi. O sokakların hakimi oluyor insan.

İftara çok az vakit kala yola çıktık ramazanın son günlerinde. Yoldayken iftar olacaktı ve gideceğimiz yere vardığımızda bir süre takılır, sonra kalabalık sokakları görürüz dedik. Yolda polis durdurdu, şaşırdık. Hemen polis bariyerinin arkasında yeşil kocaman bir çadır varmış meğer. İftar vakti yolda olanlar için bir alan oluşturmuşlar, bizi de davet ettiler. İçerisi hınca hınç doluydu. Teşekkür ettik kibarca, hoşumuza gitti ama bu uygulama. Belki biraz daha boş olsaydı deneyimleyebilirdik ama o sıcakta o çadıra girmek doğrusu pek içimizden gelmedi. Yine de düşünme şekillerini sevdik. 

Fotoğraf: OMAR-DZ by Flickr


Görüyorsunuz nasıl da boş iftar vakti sokaklar. Sonrasındaysa sanki İstanbulmuşçasına trafik oluyor. İnsanlar sokaklara hücum ediyorlar. 


Arkadaşımızın getirdiği selfie çubuğuyla boş sokaklarda ilk denememizi yaptık. Tizi'de yeni boyanmış bu merdivenleri pek sevdim. Birkaç yerde daha varmış. Fırsattan istifade yol kenarında park edip bir hatıra fotoğrafı çektik. 


Trafiğe bakın hele! Burası Tizi Ouzou postane binasına çıkan yol. O kadar kalabalıktı ki bir an hiç çıkamayacağımızı sandık.


Arabayla geçerken çok iyi yakalayamasam da biraz başarabilmişim. Akşam saatleri yolları böyle dolu görmek ramazan harici mümkün değil. 



Bu da yine yol alırken arabadan çektiğim bir video. Aslında sadece  yürüyorlar, yani yapılan bir aktivite yok ekstradan.

Biraz kuru kalabalık diyebilirim. İnsanların en özgür olabildikleri zaman ne de olsa. Kendilerini şehre bırakıyorlar.

 Fotoğraf by Flickr

Fotoğraf: amberinsea by Flickr

Ramazan sofralarından bir örnek buldum web'de. Yine alışkanlıklarından pek vazgeçmiyorlar iftarda da. Frik çorba, patates kızartma, kuskus, geleneksel tatlılar, şakşuka, biber salatası, kızartmalar, komposto gibi şeyler tüketiyorlar. Fotoğraftaki de Cezayir baklavası.

Fotoğraf: mimozaa.wordpress.com

Bu da çok şirin bir blog sayfasından alıntı. Berber kadını gibi giydirilmiş bir bez bebek akşam yemeği için kuskus hazırlıyor:) 

Bayramda ise her yer kapalı. Ramazanın şaşaası yok. Gidilebilecek bir yer yok.  Biz iki günlük bayram tatilini şantiyede geçirdik. Dinlendik. Hava her zamanki gibi çok sıcaktı. Bayramda yalnız olmak zor, herkes bir aradayken biz burada bayram havasından epey uzaktık. Ne gelen oldu ne giden. Hatta yine bayram ruhu eve dolsun diye yaptığım yiyeceklerin de çoğu kaldı. İki kişi olunca tabi bitirmek zor oluyor. En çok böyle günlerde ailemle bir arada olmayı özlüyorum. O kalabalık sofralardaki kahkaha dolu zamanları özlüyorum. Uzaklık en çok böyle zamanlarda koyuyor insana. Sağlık olsun, gönüller bir olsun diyerek teselli ediyoruz kendimizi. İnşallah bundan sonraki bayramlarımız dolu dolu geçer. 

Şimdi hayat kaldığı yerden devam ediyor. Taa ki tatil zamanı gelene dek!