İlginç yaratıklar şu karasinekler. Sabahtan beri bir çay içirtmediler bana. Sanırım onlar da benim gibi çayı pek seviyorlar. Nedense tüm uğraşları çayımdan yudumlamak. Bunun için bütün güçleriyle vızıldayıp çayımdan almak için izin istiyorlar sanırım. Ama hayır hayır izin istemeden dalıveriyorlar bardağımın içine. Bağırmalarının asıl sebebi sanırım dalış yapmadan evvelki mutluluk çığlıkları. Bana verdikleri rahatsızlıktan dolayı özür dilediklerini sanmıyorum içtenlikle.
Bir sinek olmak istemezdim sanırım. Siyah rengi oldum olası severim fakat onların siyahlıkları nedense beni pek cezbetmiyor. Sanırım mikroplu olduklarını düşündüğümden. Acaba sinekler onlarla ilgili bu düşüncelerimizi bilebilselerdi ne hissederlerdi. Bana sanki umursamazlar gibi geliyor. Çünkü sinek biraz gamsız bir hayvan. Hani bazı insanlar gibi. Söylenenleri pek de takmayan kafasına göre yaşayan. Git dedikçe geri gelmekten çekinmeyen belki de. Tanıdığım bir kaç insana benziyorlar karasinekler. Düşünsenize belki de sinekler bize dokunduklarında kendilerinden bir parça bırakıyorlardır. Belki de o insanlar sineklerle fazla temas etmemeliler. Neyse işin şakası tabi bu. Cezayir de çok karasinek var. Her yerdeler. Eminim Türkiye de bu kadar sinek yoktur. Öyle yapışkanlar ki şaşırıyorum. Arılar gibiler. Şu iğnelerini etimize takıp sinsi sinsi gülenlerden. Burda bir de kocaman voz voz böcekler var. Karafatmanın kanatlı olanlarından. Ayyy o kadar iğrençler ki. Onlardan çok ama çok korkuyorum. Dün kaldığımız odaya girdi bir tanesi, çıktı sanmıştım. Meğer halının altına girmiş. Ben de çıplak ayaklarımla dolaşırken bişeyin üzerine bastığımı hissettim, ayağımın altında bir kabartı vardı. Yavaşça halının dışına ittim böcüğü ayağımla bir de ne göreyim ıyyy voz voz böceeek. Bastım tabi çığlığı. Sonrada ayakkabıyla abandım hayvanın üzerine. Üzüldüm sonra da. Öldü gitti hayvancık. Ama inanın düşünemedim onun üzerime konduğunu hatta tepemde vozladığını. Yine de şu böcekler de olmasa diyemiyorum çünkü onlarla ilgili bir sürü şey okuduğumda ekolojik sistemde hepsinin ayrı bir yeri olduğunu görüyorum. Ve ne kadar enteresan yapıları olduğunu. İşte bu çirkin karasineğin marifetleri:
Sinek, saniyede 500 kere kanat çırpar ve müthiş uçma yeteneği vardır. Onu önemli kılan bir diğer özelliği ise, müthiş komplekslikte binlerce merceği olan gözleridir. Bir sinek, başının sağ ve sol taraflarında 4000'er ayrı bölme bulunan, toplam 8000 bölmeli petek gözlere sahiptir. Bu 8000 bölmenin her birinde, görüntüyü farklı açılardan gören birer mercek vardır. Sinek bir çiçeğe baktığında çiçeğin tüm görüntüsü, sineğin sahip olduğu 8000 ayrı mercekte ayrı ayrı belirir. Sineğin beynine ulaşan bu farklı görüntüler, bir yap-boz oyunundaki parçaların birleşmesi gibi birleşirler. Bu binlerce farklı parçanın birleşmesi sonucunda ise sinek için anlamlı bir çiçek görüntüsü oluşur. Ne kadar enteresan değil mi?