"Yine epey olmuş yazmayalı. Her gün bugün yazacağım diyorum; ya işten fırsat
olmuyor ya da internetin azizliğine uğruyorum. Neyse bugün aksilik olmayacak gibi:) Haziran gelmeden bir mayıs ayı yazısı daha yazmış olayım bari."Kendime yeşil çay yaptım bir bardak. Limon olsaydı içine sıkacağım daha güzel olacaktı ama ne yazık ki yok. En çok bergamot aromalı yeşil çayı seviyorum mis gibi kokan. O da bitti. Türkiye'ye gidelim yine alacağım birkaç paket depolayacağım. Demlemesi var burada ama onu da içemiyorum acı geliyor. Kendimce bir detoks bu da işte. Çok anlamam zira o konulardan.Yine de kadınların ortak derdi olan kilo vermek konusunda bende epeyce çaba gösteriyorum yaz vesileyisle. Nedense erkeklerde yok bu sorunlardan. Onlar kilo alabilir göbek yapabilirler. Kadınlar hep fit olmalı, yaşlanmamalılar! O yüzden ben de spora başladım bir süre evvel. Çok rutin bir şekilde gidemesem de artık gidebileceğimi görerek ve bilerek rahat ettim. Hem yeri yakın hem de çok temiz bir yer. Pek beğendim ben. Oldukça da sakin. Zaten bayanlara özel seansları var. Spor aletleri haricinde; masaj, sauna, hamam, aerobik, jakuzi, havuz, su jimnastiği de var. İstediğine girebiliyorsun bayanlara özel olan günler ve saatlerde. İki gün gittim spora. Bir sürü yeni alet vardı. Beğendim memnun kaldım. Havuza da bir defa gittim. Havuz epey büyüktü ve sadece 3 bayandık bir de bayan öğretmen vardı jimnastik için. Çok eğlendim ve bol bol da yüzdüm. İyi geldi çok. Daha sonra da jakuziyi denemek istiyorum ve tabi bir de masajı.
Şimdi gelelim fotoğraflara. Bakalım benim kadar beğenecek misiniz siz de..
Burası spor salonuna girdiğimiz kısım. Bir sürü ayna var en sevdiğim kısmı da burda. Aynanın karşısına geçip esneme hareketleri yapmak güzel oluyor. Ben pek yapamasam da:) biraz hamlamışım. Yavaş yavaş açılıyorum ama. Şantiyedeki futbol sahasının etrafında yürüyor ve koşuyorum erkekler futbol oynayacakları zaman. Bir de ekstradan basket potaları ve voleybol için de file koydular. Yakında onları da oynamaya başlarız sanırım.
Burası da spor salonundan farklı bir kare. Yürüyüş bandı, bisiklet, mekik aleti, ay yürüyüşünün farklı bir modeli ismini bilmediğim, selülit için titreme kemeri, kürek çekme aleti de var ve tabi bunların bazıları çok fonksiyonlu. Ben oldukça beğendim. Ayrıca düzenli ve tertemiz.
Burası heyecanla girmeyi beklediğim büyük jakuzi. Pek beğendik bunu da. Koruma amaçlı ve tabi temizlik amaçlı bir kapak yapmışlar fotoğraftaki gibi. Bence harika fikir. İçinde fokur foku kaynıyor mavi ışıklı sular :)
Burası masaj odalarınının bulunduğu yer. Odaları ayrı ayrı çekemedim ama bir ara çekerim yeniden. Bekleme salonu da çok güzel ayrıca. Ferforje koltuklar, şezlonglar, güzel bir giriş ve duvarda sevimli sticker'lar var. Ayrıca bu masaj odalarının yan taraflarında kuaför salonu da var.
Burası daaa en sevdiğim kısım. Kocaman bir havuz. Hemde çocukların havuz saatinden sonra pek kimse olmuyor sanırım. Biz gittiğimizde bir bayan öğretmen vardı, iki minik öğrence vardı ve tabi biz üç arkadaş..Su jimnastiği yaptık, bol bol yüzdük. İlk girdiğimde kenarlardaki şezlonglar çok çekici geldi ama inanın gidip oturmadık bile havuza girmek varken. Suyu da ılıktı. Ne üşütecek kadar soğuk ne de zevk vermeyecek derecede sıcak. Tizi-ouzou için bence bulunmaz nimet. Gördüğüm kadarıyla da epey talep var. Bizim gittiğimiz günün boş olmasının sebebi cuma günü yani tatil günü olmasıydı. Yoksa diğer günler epey faaliyet var. Özellikle de anne babalar mini mini çocuklarını yüzmeye getirmişlerdi ben çok sevindim görünce.
Bu fotoğraf başka bir günden alındı aslında ama yine de burada yayınlamak istedim. Fasulyeler çok lezzetliydi tavuk da öyle tabi. Bir terzi keşfetmiştik epeyce uzakta aslında. Oraya kadar yürüyorduk bazen yorulup taksi ya da dolmuşla dönüyoruz hatta eve yakın yerlere kadar. Keşfettiğimiz pek çok yer var. Güzel yerler. Burası da Mistique restorant. Ara sıra gidiyoruz. Peynirli penne'si çok güzel. Ayrıca ev yapımı dondurmaları var. Buralara gelenlerin denemesini tavsiye ediyorum. Aklınızın bir köşesinde dursun..
Daha sonra dondurma yemeden duramadım tabi. Bu da en şebek halimle ben. Çilekli dondurmanın çileğine canavarca saldırırken. Yalnız üzerindeki surup vari kıvamı pek beğenmediğimi itiraf etmeliyim. Yalnız çilekler muhteşemdi. Burada yediğim lezzette kavunu, çileği ve üzümü başka hiçbir yerde yemedim. Türkiye de buna dahil. İnanılmaz lezzetli ve mis kokulu meyveleri var. Ayrıca domatesleri de köy domatesi gibi oluyor mis gibi kokan ve kıpkırmızı üstelik de sulu..Isıra ısıra yiyebilir insan.
Bu da arkadaşım Lin'in yediği Banana Split. O da epey güzeldi. Duygu da kahveli bir dondurma yedi onu da tattım dayanamadım ve çok beğendim..
Lin ve Melika bana poz verdiler yine..Melika da çilekli dondurmayı pek sevdi. Daha sonra da yorulduğumuz için ve havanın da sıcak olmasından dolayı taksiye binip döndük. Fotoğraflar iki ayrı günden alıntıdır. Diğer gün de dolmuşa binip döndük evimize. Ki bence dolmuş daha eğlenceliydi. İçi yeşile boyanmıştı ve tavanı kırmızı deriyle kaplanmıştı. Bir de minik düğmeleri vardı kaplamanın. Sonra geleneksel objeler asılmıştı her bir yana tesbih vs. Bir de tabi kabil müziği çalıyordu. Kendimi eski bir filmde gibi hissettim. Hem de dolmuşun daa güvenli olduğunu söylediler. Bundan sonra istikametleri öğrenip yorulduğumuz zaman dolmuşa bineceğiz.
Bu da taksi ile dönüşümüzden bir kare:)
Mutlu ve güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle..