Herkese sevgiler...
Not: İllustrasyon Mary Harris
Vee bu süper yerin mimarı Ahmet Çomak. Ördüğüm baykuşla birlikte güzel bir poz verdi benim için. Çok teşekkür ediyorum burdan kendisine. Bir dahaki Ankara ziyaretimde yine uğrayacağım ilk yer olacak Baykuşlar ve Diğerleri isimli bu masallardan çalınmış dükkan. Mutlaka görün diyorum ve başka da bir şey demiyorum...
Hayatın içinde yolculuğa çıkmışım gibi sanki. Bir anda nasıl da hoop diye geliveriyor insan kuş misali yerine. Cezayirdeyim. Henüz kışın gelmediği, insanların hüzünlerinin gözbebeklerinde toplandığı bu şehirde. Kış gelmedi ama bahar havası da değil elbet. Sadece ayaz yok türkiyedeki gibi. Sanırım bu sene de kar göremeyeceğim ben. Oysa yeni yıl karsız olur mu hiç..
Yine gelir gelmez koşturmaya başladım. Burası Türkiye’nin tersine dinlenme ve huzur yeri benim için. Buradan gittiğimde karmaşanın ortasında buluveriyorum kendimi. Orada devamlı akan bir hayat var. Oysa burada hayat akşam 7 den sonra ve cuma günlerinde durup dinleniyor sanki. Binbir türlü ses var binbir türlü gürültü var Türkiyede. Burası bazı zamanlarda alabildiğine sessiz oluyor. İşte şimdi kalkıp geldim ya sessizliğin şehrine daha sudan çıkmış balık durumumdan kurtulamadım. Yazacak ve anlatacak çok şeyim var. Bir sürü de güzel fotoğrafım var üstelik. Yakında başlayacağım yazmaya. Bugün evde epey işim var. Arkadaşlarımız gelecekler yemeğe. Sonra geldiğimden beri temizlik yapıyorum. Eee malum tabi onca zaman bir evde kadın olmayınca farkediyor bazı şeyler. Şimdi sessizliğin içinde bende sessizce yemek yiyorum. İnsanın kendi sesini duyması sadece kocaman evde ne tuhaf..
Biraz telaşım bitsin bir ohh diyeyim o zaman yazmak ve ben bir bütün olacağız yine. Herkese kocaman sevgiler benden. Bu yazı yalnızca başlangıçtı...