Yeniden Merhaba;
Havaların yine insanı deli gibi yaktığı günlerden birindeyiz. Sıcaklıklar bu sıra 42 den aşağı pek düşmüyor. Etraf sanki bir ekmek fırınının içi gibi. Bugün biraz kapalı olmasına rağmen yağış olmadı. Umarım biraz yağar de serinleriz diyorum ama rüzgar bile sıcak esiyor.
Geçen hafta birkaç gün öncesinden haberdar olduğumuz Kabyle takıları fuarını görme şansımız oldu. Aslında daha önce de duymuştuk bu fuarı ama gidememiştik. Yakınlarda olduğunu düşünmüştük gitmeden ama yol meğer epey uzak, virajlı ve tek şeritmiş. Giderken biraz midem bulandı dağın etrafını dönüp dolaşmaktan. Yine de methini duyduğumuz bu fuarı görecek olmanın heyecanı mide bulantımı bir parça da olsa yendi.
Aslında önce şehrin detaylarını anlatmak istiyordum ama kendime engel olamayıp hemen takılara geçtim. Fotoğraflar biraz fazla ama sıkılmayacağınızı umuyorum. Sonraki yazımda şehirde çektiğim fotoğrafları da ekleyeceğim.
Yolumuzun üzerindeki en güzel manzara rüzgarın aşındırdığı yüksek dağlar ve bu barajdı. Suyun rengi çok güzeldi, baraj epey uzun ve büyüktü. Türkiye gibi olsa kenarda durup fotoğraf falan çekerdik ama risk almak istemedik.
Bu köprüden geçip dağı döne döne tırmandık. O sıra içimden dağdan bir kız geliyor döne döneeee diye susam sokağı şarkısını mırıldandım. Zira o anki halimize en uygun şarkı buydu.
Şehir gerçekten uzaktı. Fuarın yapıldığı zamanlarda epey kalabalık oluyormuş. Turistler de geliyormuş. Biz turist namına kendimizden başka kimseyi görmedik ama yoğun ilgi vardı. Ama fiyatlar o kadar pahalıydı ki herkes bakmakla yetindi sanırım. Fuar denilince yakınımızda olan Tizi Ouzou şehrinden daha makul fiyatlarla karşılaşacağımızı zannederek meğer ne kadar yanılmışız. Takıların hepsi el yapımı ve gümüş ama yine de çok fazlaydı fiyatları. Hele düğün yapmayan bir Cezayirlinin zevk olsun diye alma ihtimali bana kalırsa çok düşük. Burada düğünlerde genelde bu tip takılar kullanılıyor öyle altın takılmıyor bizdeki gibi.
Epey yükseğe çıktığımızı bu fotoğraftan anlayabilirsiniz. Bunu ben çekmedim web'den buldum ama gerçekten de böyleydi manzara, daha pusluydu sadece sıcaktan ötürü.
Şehri fuardan ötürü böyle bayraklarla falan süslemişlerdi güzeldi. Standlar kurulmuştu ama tabi koşulları düşününce epey vasattı hazırlıklar. Çoğu çadır boştu veya abuk sabuk şeyler satılıyordu.
Arabamızı park ettiğimiz yolun kenarından baktığımda karşımda bu manzarayı gördüm, içim ürperdi.
İki giriş halinde sunmuşlar fuarı. Biz ilk kısmı daha çok beğendik ve fiyatları az da olsa makul bulduk. İkinci kısım nispeten uzak ve boştu. İlk kısım bir okulun bahçesiydi ikinci kısımsa okulun sınıflarına dağılmıştı ama bu ikinci okul leş gibi tuvalet kokuyordu.
Girer girmez takılar gözümüzü aldı tabi. Hepsi gerçekten birbirinden güzel, otantik. Ortadaki büyük halka ayak bileğine takmak için tasarlanmış. Diğerleri ise normal bilezik.
Üzerlerindeki kırmızı taşlar mercan. Her birini tek tek elleriyle koyuyorlar. Harika bir iş bana kalırsa. Bu şehir zaten geçimini bujiteriden sağlayan bir şehir. Genelde el sanatları ile uğraşıyorlar. Merkezi şehirlerdeki çoğu mağazaya buradan mal geliyor. Yerine gittik ucuza alırız mantığı yok ama ne yazık ki.
Bunlar benim en sevdiğim kolyeler desem yeridir. Yuvarlak olanı çok beğendim ama onun da fiyatı epey pahalıydı sanırım 20.000 dinar gibi bir rakamdı. Pazarlık genelde alışverişlerde geçerlidir bulunduğumuz coğrafyada ama buradaki satıcılar pek indirime yanaşmadılar. 20.000 dinar türk parasıyla yuvarlak hesap 400 tl falan oluyor. 1000 dinar 20 tl olarak hesaplarsak.
Sol tarafta duran kabyle simgesi 3'lü takılar broş, iğnesi yakaya geçiyor ve halka ile sabitleniyor. Tek dezavantajı delikli bir şeye takmanızın gerekiyor olması, mesela hırka gibi. Çünkü iğneleri epey kalın, giydiğiniz şeyin kumaşını delmek istemezsiniz sanırım. Halka olanlar yine bilezik. Ortadaki yuvarlak takı kolye ucu ama broş olarak çift amaçlı kullanılanları da var. Onlardan çok istiyordum ama o da epey pahalıydı.
Bu elimde tuttuğum benim almayı çok arzuladığım kolye ucunun devasa olanı. Düğünlerde takıyorlarmış kafaya veya boyuna. O kadar ağırdı ki nasıl boyunlarında taşıyabiliyor olduklarına hayret ettim. Fiyatı da 1.600 tl'ye takabül ediyor.
Fuarda tabi gümüş takılar haricinde halılar, kilimler, çantalar, elbiseler, tabaklar, tablolar, parfümler, kitaplar da vardı. Yolun o kadar uzun olduğunu hesaba katmadığımız için biraz geç çıkmıştık, kitapları falan inceleyemedik ama olsun. Son fikrimiz şudur ki Tizi Ouzou şehrinde bu tip şeyler daha uygun. Mesela benim önceki gidişte Boumerdes sahilden kendime alıp götürdüğüm tabaklar burada iki katı fiyatla satılıyordu neredeyse.
Bir de kınayla dövme yapan bir bayan vardı. Aslında epey istedik yaptırmak ama hanım inanılmaz isteksizdi. Bizim gösterdiğimiz şekillerin fotoğraflarını çekti ama yapmak istemedi. Bana kalırsa istediğimiz şekiller biraz karışık olduğundan yapamayacağından korktu ve yanaşmadı. 100 dinar'a yapıyordu. Artık iş başa düştü. Yakın zamanda bir dövme denemesi yapacağım inşallah.
Bir de kınayla dövme yapan bir bayan vardı. Aslında epey istedik yaptırmak ama hanım inanılmaz isteksizdi. Bizim gösterdiğimiz şekillerin fotoğraflarını çekti ama yapmak istemedi. Bana kalırsa istediğimiz şekiller biraz karışık olduğundan yapamayacağından korktu ve yanaşmadı. 100 dinar'a yapıyordu. Artık iş başa düştü. Yakın zamanda bir dövme denemesi yapacağım inşallah.
Parfümlere elbette ki bakmadık çünkü gerçek olmadıkları çok aşikardı. Yalnız örtüye bayıldım. Hatta sordum bile aynından olsa alacaktım :) Ama tabi yoktu. Fakat aklıma yazdım fotoğrafı elime alıp birkaç kumaşçı dolaşacağım müsait bir zamanda:)
Bu hançer de epey hoşuma gitti. Mektup açacağı olduğunu düşündüm. Satıcının başı kalabalık olduğundan soramadım ama hala öyle olduğuna inanıyorum. Sanırım fiyatı da 18.000 dinardı. 360 tl olarak çevirebilirim sizin için.
O çok beğendiğim yuvarlak kolyenin bir başka versiyonu buradaki de.
Fatmanın eli figürü yani buradaki adıyla Khamsa'lar da epey fiyatlıydı. Bizi götüren şöförün bir arkadaşının standına da uğradık. Nispeten uygun fiyatlıydı, bir de tanıdık olduğu için indirim yaptı. Kendime bir bileklik alabildim. Onu da bir dahaki yazımda şehrin detayları ile birlikte göstereceğim.
Umarım takılar hoşunuza gitmiştir. Tuhaf bir çekiciklikleri var. Yerel halk tarafından da kullanılıyor. Tabi daha çok düğünlerde. Bunların büyüklüğü, üzerindeki sıklığı ekonomik düzeyin göstergesi olarak ifade ediliyor. Düğünlerde bu yüzden de 30-40 tane elbise değiştirip kocaman kocaman takılar takıyorlar.
Şimdilik bu kadar.
Mutlu kalın.