Buralarda hava birkaç gündür bozdu artık. Kocaman gri bulutların istilasına uğradık. Tam da sonbahara adım atarken kışın soğukluğunu hissediyoruz. Artık akşamları ince pike yetmiyor. Yaz hayallerimiz rafa kaldırıldı. Fotoğraflarda yaşıyoruz denizi, güneşi, kumu, pikniği, eğlenceyi. Şimdi ateş önü sohbetleri zamanı artık. Onun da tadı ayrı tabi ama yine de yaz gibi hayaller kurdurmuyor ki insana. Belki bu sene buralara kar yağar diyorum ama düşük bir ihtimal. Kışlık kıyafetlerimi de özlemişim aslında. Çaktırmadan beni izliyorlar gibi geliyor. Örme hırkalarım atkılarım daha bir yumuş yumuş geldiler bugün gözüme. Ve ilk defa dünden önceki akşam banyo yaptıktan sonra üşüdüğümü hissettim ve kediciğimle ısıtmaya çalıştım kendimi. Bu sonbahar zamanlarında en çok istediğim şey kahvemi yudumlayıp böyle renkli ve pufidik bir koltukta birkaç sayfa kitap okumak hem de en sürükleyicisinden..Sonra sıcak ve mis kokulu yemekler yapmak, mis gibi tarhana örneğin, ya da fırından yeni çıkmış kek, kahvemin yanında. Belki biraz örgü örsem diyorum en renklilerini yanıma alıp. İyiden iyiye kış moduna giriyorum artık. Kışı da güzel ve umutla karşılamak lazım tabi ki bize küsmesin diye. Küstüğü zamanlarda en kötü tarafını bize dönüp olabildiğince yalnız bırakıyor insanı ve üşütüyor üşütebildiği kadar. Onu güzel şiirlerle, yumuşak battaniyelerle, kalın çoraplarla karşılamak gerekiyor, kendisine uygun bir törenle..
Bir de nedense kışın özlemlerim de artıyor soğukların artması gibi. Daha çok hasret kalıyorum memleketime, aileme, arkadaşlarıma. Kalın iskoç battaniyemi özlüyorum. Raflar dolusu kitaplarımı ve yumuşak dokulu olanları bir de en resimli olanlarını. Zaten hikayeler okumak da çok istiyorum bu sıralar. Fransızcamı ilerletmek için minik hikayeler buldum onlara başlayacağım yakında. Derslere de devam ediyorum, eskisinden daha iyi gidiyor.Sevmeye başladım sanırım. Bir ara epey uzak kaldım kendisinden ama şimdi bayağı sıkı fıkıyız..Bir sürü de yeni fotokopim var bol bol çalışıyorum, mantar panomu da dolduruyorum her gün yeni bir parça renkli kağıtla.
Bu sıra bir de taşınma telaşına düştük. Henüz hiçbir şeyi kutulamış değilim. Ama bir iki güne başlayacağım sanıyorum. Herhalde ekim 5 gibi en geç yeni evimizi temizlemeye girişiriz. Sonrada gitsin kutu kutulaaarr..En son da tabi kediciklerimiz ve biz gideceğiz. Umarım minişlerim de yeni evimizi severler ve hemen alışırlar. Artık hole kadar da yürümeye başladılar zaten. Sabah uyandığımda iyiki dikkat etmişim uyku sersemi, hemen yatak odasının önünde duruyorlardı. Bir de dün gece annemiz minik bir kertenkeleyi höpürdetti hiç acımadan kıtır kıtır.Bakakaldım. Böyle yaratıkları yemek olarak çıtırdatmalarına ve tür ayırt etmemelerine hala akıl erdiremiyorum :)
İşte yeni bir mevsime başlarken günlerimiz yine hızlıca akıveriyor uzaklarda. Türkiyeye gidince ilk işim yeni yeni kitaplar edinmek olacak ve en kalınından da bir şiir kitabı. Her akşam daha fazla okumak istiyorum. Sayfalarım için minik bir lambaya da ihtiyacım var sanırım gittiğimde yine ikea ya da uğramak şart oldu. Bahanem de var nasılsa :) Yeni evimizde de artık hobi odamı iyice düzenleyeceğim ki orada yeni ve güzel işler yapabileyim. Bu yüzden epey heyecanlıyım. Herkese güneşli günler diliyorum daha vaktimiz varken..
Mutlu kalın!
Ps: İllustrasyon yine bilgisayardaki arşivden ama nerden aldığımı yazmamışım google sağolsun güzel şeyler buluyor bana..
Ps: İllustrasyon yine bilgisayardaki arşivden ama nerden aldığımı yazmamışım google sağolsun güzel şeyler buluyor bana..