Onu bekliyorum ben daha şimdiden ve olabildiğince büyük bir heyecanla. Şimdi yanyanayız iç içeyiz aslında; ama ne yazıkki ondan pek de bir şey anlamadım bu sefer. Geldiğinde herşeyimle yanında olamadığım, ona katılamadığım için beni cezalandırıyor belki de. Ya da onu hevesle bekleyip sonra da yokmuş gibi davrandığım, özen göstermediğim için kızgın ve kırgın bana. Bazen unutuyor tüm kırgınlıklarını biliyorum kısa süreliğine de olsa gülümsüyor ışıl ışıl; arada sırada da herhalde aklına geliyor yaptıklarım yeniden; o zaman işte tüm kinini akıtıyor bana sıcak sıcak; kızgın bir yağı üzerime boşaltırcasına hırsla.
Öyle çok istiyorum ki çocukluk arkadaşımı uzun yıllardan sonra bulmuşcasına ona sarılmak, onunla sabahtan akşama kadar oynamak tıpkı eski günlerdeki gibi. Sabah uyanmak ve ona merhaba demek, kokusunu almak taptaze, sonra onun verdiği tüm nimetlerden yararlanmak için güne hazırlanmak, serin sularına karışmak, bir nevi onunla bir olmak. Ne de olsa deniz en çok da o varken güzel. Sonra eve gelmek ve beni bu kadar yorduktan sonra bir müddet dinlenmek hayallerin dünyasında. Yeniden başlamak için heyecanla uyanıp ,soğuk sütümden yudumlayıp üzerime ince kıyafetler giydikten sonra bu kez de onunla başka bir maceraya atılmak için hazırlanmak ne de güzel bir şey. En çok da neyi severdim biliyormusunuz onunlayken eski günlerde; azıcık serini içeri hapsedebilmek için evin kapısını kapatırdık, holün ortasına masamızı getirirdik ve yemek yerdik ananemle. O zamanlar dinçti hep ikimiz kalırdık evde yalnız güzel yemekler yapardı ve mutlaka karpuz olurdu çocukluğumdaki sofralarda. Bu yüzden seviyorum sanırım karpuzu bana o günlerimi yeniden yaşattığı için kokusunda.
Şimdi eski günlerdeki gibi beraberiz; fakat bir müddet sonra beni bırakıp gidecek yine sessizce, yerine kendi gibi olmayanı bırakıp. Ondan daha uzak, daha mesafeli, sahte mutluluklar yaşatan, bir odun ateşiyle öteki olmaya çalışan soğuğu. Bu sene seninle çocukluğuma dönemedim yaz; benim eski arkadaşım. Bana geldiğinde beraberinde çocukça mutluluklarımı getiren güzel mevsim. Bu sene seninle oyunlar oynayamadık, kızgınlığınla yakıyorsun beni çook uzak diyarlarda bile; ne olur bu kadar kızma bana..Buradaki dalgaları bilmiyorum ki ben onlarla sana geleyim, yollar denizi sadece uzaktan görüyor burada. Kocaman bir bahçem yok uzanıp yeşillerine sana şarkılar söyleyeceğim. Önünden tanıdık yüzler geçen kocaman serince bir balkonumuz yok kalabalığın ortasında, ayaklarımı aşağıya sarkıtıp rüzgarını hissedeceğim, saçlarımı papatya suyuyla tarayacağım, kocaman karpuz dilimini şıpır şıpır damlatarak yiyebileceğim. Şimdi yine benimlesin yaz; ama ben bir dahaki gelişine hazırlıyorum kendimi şimdiden. O zaman herşey senin için olacak merak etme. Birlikte eski günlerdeki gibi eğleneceğiz, sen ışıl ışıl gülümserken ben sana sahte sahte sırıtmayacağım. İçimden soğuk kaynaklar geçmeyecek, dışın beni yakarken. Sana söz bir dahaki gelişinde,daha iyi bir arkadaş olacağım. O zaman kızgınlığınla beni yaksan da biliyorum ki kıyamayıp ardından serin sularını üzerime salacaksın..
Bir müddet daha birlikteyiz az bir zaman kaldı. O soğuk arkadaşın kış gelmeden daha vaktimiz var; az daha. O ateşi yanına almış senin gibi olmaya ve bana yaranmaya çalışırken; ben içimden hep seni düşlüyor ve seni bekliyor olacağım..
Eyy tüm güzellikleriyle yeniden gelmesini beklediğim yaz; kardeşin ilkbahar bile yerini tutamıyor inan! Sadece sana hazırlıyor bizi, muhteşemliğinde kendimizi kaybetmeyelim bir anda diye..Şairin dediği gibi yavaş yavaş gelince kıymeti olurmuş ya tüm mutlulukların, sen de geldiğin gibi git olur mu; yavaşça.Ben seni beklemeye başladım şimdiden ne de olsa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Mutlu kalın:)