17 Haziran 2015 Çarşamba

Tütün sarısı yollardan geçiyorum


Artık baharın yeşilini geride bıraktığımız zamanlardayız. Şimdi etraf çimenden çok toz kokuyor. Sararan doğa aceleci bir uyanışın rehavetini yaşıyor adeta. Yazın kavuracağı tüm bitkiler hazırlanıyorlar sonlarına, biraz aşk acısı çeker gibi. Yapraklar rüzgarda uçuşuyor, bir kalabalıklaşıp bir yalnızlaşıyorlar. Yılın bu zamanı da güzel oluyor, diğer zamanları gibi. Sokaklarda otları, yaprakları, kağıtları, çöpleri yakıyorlar. Hatta öyle ki bazen ortalığı sıcak bir sis basıyor ve mis gibi yanmış kağıt kokusu. O kokuyu seviyorum. İnsanın derinlerine kadar çekesi geliyor. Ben çekiyorum o da beni çekiyor içine. Yürürken kağıt kağıt kokuyor ortalık ve fonda hafif bir müzik çalmasını en çok o zamanlarda arzu ediyorum.

Yollara düşmeyeli tam 20 gün oldu. Artık hafif hafif adımlamalı sarı sokakları. Biraz koklayıp biraz tadına bakmalı hayatın, biraz da dokunmalı elbet. Yürüyüp, geçip gitmek yok hızlıca, her sokakta dönüp sağa sola bakmalı, geriye ve ileriye, ağır adımlarla. Yollar aceleye gelmiyor. Öyle istiyor kanımca, sindirmek gerek yaşamayı!


Bir Cezayir düğününe teşrif ettik geçenlerde. Eğlenceliydi. Müzik yapmak için gecede yer alan grubu çok sevdim. Bir videolarını paylaşacağım. Haberleştiğimiz organizatör bey cd'lerini de getirecek unutmazsa. Ezgilerinin insana dokunan bir tarafı vardı, cılız değildi. Türkçe müzikler, yerel müzikler ve dans; düğünlerin olmazsa olmazları. Bir de gidip gelip devamlı kıyafet değiştiren zavallı gelin. Nasıl başarıyorlar anlamıyorum, sanki insanda ne saç ne baş kalır o kadar giyinip soyunmaya gibi geliyor ama hiç de öyle olmadı. Gayet süslü ve bakımlı bir gelindi. Orada bu tatlılardan yedik. Cezayir tatlılarının daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi süsleri pek güzeldir ama genelde içleri hayal kırıklığı oluyordu. Çok özenle hazırlanan leziz ellerden çıkanları da var elbette önyargılı olmamak lazım. Alttaki iki türk tatlısı haricindeki üstteki dörtlü lezizdi. Yalnız o kıvrımlı çubuk şeklindekini orada klonlayıp eve taşımak istedim tek tek. İçi portakallıydı ve nefisti. Adını öğrenemedim ama yakında hem tarifini hem adını bulup not edeceğim. İnsan şu kısacık hayatta böyle güzel bir lezzetten mahrum kalmamalı.


Etrafın sarılığına inat yapar gibi mavilerde yaşamaya devam ediyoruz biz. Bu kağıt görünüşlü çiçekler çok dayanıklı. Bahçeden topladım, su bile koymadan saksıya atıverdim. Daha büyükleri de var, bunlar minik. Eğer suya koysaydım solarlardı ama susuz bırakınca çok uzun müddet dayanıyorlar, kendi kendilerine kuruyorlar. Narin yapılarına ve renklerine bayılıyorum. Mavi ve mor karışımı oluyorlar genelde. Keyifle oturduğum koltuğumdan onları izlemek pek güzel. 

Haftayı bitirdik sayılır. Yarın son gün. Sonrası kısacık bir tatil günü de olsa iyi geliyor bize. Hava kapanıp duruyor kendi halinde. Güneş buluttan çıkacak diye dakikaları sayıyorum bazen. Sıcağa varmaya bu denli meyilli değildim eskiden. Bazen her mevsim yaz olan bir yere kapağı atmalı diyorum. 

Yine yazarım çok geçmeden. Oynak bir Cezayir düğünü videosu da geliyor yakında:)
Sevgiler herkese

10 yorum:

  1. Ne güzel, o kağıt kokusunun doldurduğu sokaklarda gezmek istedim:) tatlılar nefis görünüyor, portakallının tarifini bekleriz:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten güzel oluyor:) Ben de o sıra dışarıda olmayı seviyorum. Tatlının o portakallı olanı gerçekten güzeldi. Milföy gibiydi dışı. Öğrenince hemen yazacağım.
      Sevgilerimle

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Canım maviş maviş evet çok tatlılar. Tr'de de var adlarını bilmiyorum ama kağıt çiçek diyorum çünkü gerçekten yapma gibiler:) Evde çok güzel duruyor vazoda:) Çiçeğin her türlüsü güzeldir ki zaten öyle değil mi:) Sevgilerimle

      Sil
  3. Yani bizdeki gibi değil mi? Gelinler daha mı fazla kıyafet giyiyorlar? Geçenlerde gittiğim bir düğünde kız önce gece kıyafetiyle çıktı sonrasında kına yakılacak diye bindallısını giydi. Hepi topu bu kadardı bu bile fazla o ne ya giysin gelinliği başlasın oynamaya amaaannn yorulduk işte bugün bizim en güzel günümüz diye döktürsün gönlünce (ben öyle yapmıştım Allah'tan içimde kalmamış)
    Sevgilerimle cezayir düğün videolarını beklemedeyim stop :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizdeki gibi olan yönleri de var evet, gelinlik giyiyorlar ama bunun haricinde başka süslü elbiseler de giyiyorlar. Fazla kıyafet giymek statü göstergesi sayılıyor. Kiminde kadın erkek ayrı kiminde birlikte oluyor. Yemekler falan çoğu kez benzer. Takı veya hediye önce veriliyor öyle bizdeki gibi sıra usülü değil. Gelen hediyeler de çeyizlikler de gösteriliyor. Bir düğün yazısı ve videosu internetim düzeldiğinde hemen ekleyeceğim. Sevgilerimle

      Sil
  4. Türkçe müzik mi dinliyorlar gerçekten?
    Videoyu merakla bekleyeceğim:)
    Sevgiler Tuğba`cım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim gittiğimiz düğünde damat türk olduğu için türkçe müzik fazlaca vardı. Normalde evet Cezayirliler türkçe müzik de seviyor biliyorlar ama düğünlerde türk yoksa çaldıklarına şahit olmadım. Oyun havalarındaki dansları çok güzel ve değişik.
      Kocaman sevgiler benden de.

      Sil
  5. oleeeey en çok da düğünü merak ettim :) nası gelenekleri yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yahu ben epey önce de böyle bir yazı yazdım sanıyordum ama sanırım atlamışım. Elimde birkaç fotoğraf ve video var yakında paylaşayım da görün:) Gelenekler çok değişik değil, fazla ortak yönümüz var hatta bir defasında bir Cezayirli tanıdığımızla bu konu üzerine epey konuşmuştuk ama seneler önceydi, keşke not alsaymışım ya pek çoğunu unuttum balık hafıza olduğum için. Ama hatırladıklarımı ve gördüklerimi yazarım.
      Sevgiler

      Sil

Yorumlarınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Mutlu kalın:)