Yeni bir günden merhaba;
Yine sözlerimi yedim ve daha sık yazacağım dememe rağmen hemen geri dönemedim yazmaya. Bu yazmadığım süre içerisinde aslında herşey kaldığı yerden devam ediyor. Artık biliyorsunuz burada zaman daha ağır ilerliyor ve olağan rutinimizi sürdürüyoruz gün aşırı.
Havalar halen tam da kış gibi değil. Sabahları buz gibi olan hava öğlenleri yerini sonbahar havasına bırakıyor, güneşle ısınıyoruz. Sokaklardaki kavuncular tezgahlarını daha toplamadılar. Kadınlar güneşi görür görmez çamaşırlarını balkonlara asmaya devam ediyorlar. Minik serçeler henüz yaprakları dökülmeyen ağaçlardan her gün şarkılar söylüyorlar. Kedicikler pek ortada görünmeseler de bir tane bahçemizin daimi elemanı sarı kediciğimiz gelip gitmeye devam ediyor.
Ben gitme moduna girdim diyebilirim, aslında epey bir süre önce girmiştim ama haftalar geçip zaman yaklaştıkça daha da o modda buluyorum kendimi. Ama telaş etmiyorum. Henüz evi toplamaya başlamadım. Sadece ayıklıyorum, fazlaları veriyorum, bazen bavul yerleştiriyorum hepsi o. Bunca sene nasıl da geçiverdi diye düşünüyorum çoğunlukla da. Endişen sadece bu kadar zaman sonra Türkiye'deki hayata yeniden adapte olabilmek üzerine yoğunlaşıyor. O kalabalığa, zamanın akışına hatta yemeklerde kullanılan yağa bile bir alışma süreci oluyor. Bunu zaten senelerdir kısa zamanlı gidiş gelişlerimizde yaşıyoruz, tabi bu sefer kalıcı olduğumuz için süreç nasıl işleyecek diye merak ediyorum.
Sanırım buradan gittiğimde en çok özleyeceğim şeylerden biri de yukarıdaki fotoğraflardaki desenli seramikler ve yollara serpilmiş tombalak portakal ağaçları. Zihnim epey karmaşık. Bir o düşünce bir bu düşünce gelip gidiyor dallara konan kuşlar misali. O portakalların dallarındaki ağırlığı gibi ağırlık yapıyor bazısı üzerimde. Yine de yeni yıla evimizde girebileceğimizin düşüncesi bile huzur bulmama yardım ediyor. Hatta bazen acaba yeni yıl ruhunu kısa sürede evimize getirebilir miyim diye bile düşünürken buluyorum kendimi. Henüz evimiz için ısınma sistemimiz yok, gider gitmez halletmeyi düşünüyoruz. Bunu tamamladıktan sonra sabahları orada uyanmak ve akşamları orada uykuya dalmak ve yeni gelen seneyi sevdiklerimizle mutlu gülümseyişlerle karşılamak keyif verecek bize.
Dile kolay benim 8. senem bitti eşimin de 11. senesi. Cezayir denilen bu tozlu, turuncu iklimde pek çok anı biriktirdik. Umuyorum güzelliklerle de ayrılacağız. Şimdilik tam kesin olmasa da 15 güne kadar döneceğiz diye hazırlanıyoruz. Bu epey kısa bir süreç aslında 9 seneden sonra:)
Bu konuyla ilgili biliyorum ki kısa zamanda yeniden yazacağım ama şimdilik burada son veriyorum. Umarım herşey gönlümüzce olur. En kısa zamanda yeniden görüşmek üzere...
Ooo! Tuğbacım dönüşünüzün bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum inan. Nasıl sevindim anlatamam :) Yavaş yavaş, ağır ağır en iyisi. Telaşeye girince insan daha çok yorulur. En güzelini yapıyorsun bence de.
YanıtlaSilEh, bu arada kesin görüşürüz ama yine de iyi yolculuklar dileyim şimdiden :)
Öpüyorum çok. Sevgiler.
Denizcim pek dillendirmeyeyim diyordum hani bir aksilik çıkarsa diye. Şimdi biraz daha garanti o yüzden artık dayanamadım yazdım:) Henüz biletimizi almadık ama alacağız 5-6 güne inşallah.Yavaş yavaş işte bakalım olacak bir şekilde toparlanma işleri. Şimdilik bekleme modundayım.
SilDaha görüşürüz canım yazarım yeniden. Haberleşiriz.
Gecikmeli de olsa kart atacağım senin için dönmeden önce hatıra olsun bari öbürü ulaşmadı ya.
Öpüyorum ben de.
Ah evet! Ulaşmadı maalesef. Burada postalar hep başka başka binaların posta kutusuna gidebiliyor. Öyle bir durum olmuş olabilir ne yazık ki :( Sıkma kendini, siz sorunsuz, rahat rahat dönün yeter :) :*
SilEndişen doğal. Çok uzun zamandır emek verdiğin, içinde fark etmeden büyüdüğün, sen olduğun, dahası aile olduğun bir dönemi kapatıyorsun. Öyle çok gel gitler var ki insan yaşamında. Ne çok haklısın.
YanıtlaSilKuzey büyürken zamanın geçtiğini daha iyi anlıyorum. Selçuk'un avucu kadar bir bebekti. Yürür mü, konuşur mu derken anaokuluna başladı. Sonra ilk okul, hatta ortaokul desem...
Hepsinde çok endişelendim. Hep su aktı, yatağını buldu.
Olan hep zamana oldu, aktı gitti.
Keyfini çıkardın nasıl olsa. Güzel anılar hep elinde. Gel de biraz da İzmir'i anlat bize.
Hadi bekliyoruz.
Doğal değil mi ohh rahatladım, endişe kumkuması gibi hissediyorum bazen:)Bir de tabi baştan başlamak gibi geliyor, alışkanlıkları da terketmek zor. Yattığı yatağı bile yadırgar ya insan.
SilBaksana bizler de öyle değil miyiz, ne ara 30 lara geldim bilmiyorum. Hayat akıyor.Endişe her zaman var zaten. Ama olacak olan oluyor bir şekilde.
Cezayir bir süre sonra o gittiğimiz tatil yerleri gibi unutulur mu acaba diye de korkuyorum, bu yüzden şu kitabı da artık yazmayı hızlandırmalıyım:)
İzmir'de de anlatılacak bol bol anı olacak inşallah.
Öpüyorum canım.
Teşekkür ederim güzel sözlerin için.
Ah canım ne az kalmış insan herseye alışıyor yeni hayatına da kısa sürede alışacaksın eminim, oraya dair hatıraların da hep kalbinde olacsk
YanıtlaSilCanım evet epey az kaldı. Biz bile halen idrak edemiyoruz pek. Ama gitmek düşüncesi artık iyice kafamız oturmuştu bir süredir. Teşekkür ederim sözlerin için. Öpüyorum çok çok
SilAy ne güzel yeni bir yaşam!!! :) Ben bile heyecanlandım. Sağlıkla gelin, huzurla yerleşin Tuğbacım.
YanıtlaSilAyy evet Sezercim, yenilikleri severim aslında da işte ahh şu bir de düzen bozmayı sevmeyen tarafım rahat dursa! Şimdi bir koşturmacalı dönem daha var önümüzde, yerleşme, düzenleme falan ama sonrasında inşallah rayında devam edecek. Böyle gezici olmak, bavullarla taşın taşın artık fenalık geldi içimize. Senelerdir göçebeyiz.Sağol canım güzel sözlerin için.Öpüyorum
SilYeni başlangıçlar, yeni umutlar getirir diye düşünürüm hep...
YanıtlaSilEminim bu süreci güzelliklerle çabuk atlatacaksındır :)
Şimdiden hoşgeldin diyorum...
Sevgiler ♥
Ne güzel söylemişsin canım, yeni başlangıçlar yeni umutlar. İnsanın içinde çiçekler açıyor düşününce.
SilUmarım dediğin gibi olur.
Teşekkür ediyorum gönülden.
Sevgiler çok benden de.
Gelmeni en çok bekleyenlerden biride benim.
YanıtlaSilBekliyorum çünkü bu süre zarfında zihninde biriken, bir çok olgu oluştu. Gerek ev, gerekse Türkiye yaşamına ait. Şimdi her şey olacak bir bir...
Ciddi uzun yıllar, bilhassa en verimli-hareketli dönemlerde.
Ama hepimizin yolları bir yerlerde değişmiyor mu zaten?
Yeni yıl ile birlikte her şey çok güzel olacak. :)
Sağ-salim sağlık ile gelin...
Cezayir senin ruhun bir parçası olarak her zaman kalacak. Bilhassa sana öğretileri ile...
Çok sevgiler Tuğba'cım.
Ersincim;
SilTeşekkür ederim. Bu sözleriniz beni mutlu ediyor ve de motive oluyorum yapacaklarım için bir kez daha.
Bu enerji dolu verimli dönemleri burada geçirmek çok zordu aslında. Pek çok şeyin içinde yer alamadık, gönlümüzce yaşayamadık ama şimdi umarım acısını çıkartacağız. Yurt dışına gençken çıkmak çok akıllıca ama bazı fedakarlıklar gerektiriyor. Aslında ne yaşta olunursa olunsun aileden memleketten alışkanlıklardan ayrı düşmek zor. Tabi beraberinde değişik tecrübeler de getiriyor. Hayatın kendisi böyle bir şey. Bir planlar yapıyoruz ve başımızdan geçip gidiyor denildiği gibi:)
Sağol tekrardan. Sağlıkla güzellikle gelelim inşallah. Uçak stresi sardı zaten beni daha şimdiden.
Cezayir evet dediğin gibi hep benimle kalacak ve yazdıklarımla, yaşadıklarımla.
Çok sevgiler benden de.
Görüşmek dileğiyle.
Merhaba;
YanıtlaSilDüğünümüzde dansımızı bir danışman ile birlikte hazırlayamamıştık vaktimiz olmamıştı ama bizce çok güzeldi. Böyle bir fikri gerçekleştirmek isteyenler için bilgi niteliğinde mesajınız için teşekkür ederiz.
Ah o portakal ağaçları, o mavi fayanslar.. Offff! İçine çek!
YanıtlaSil