Türkiye maceramızın
başladığı tam bir ay on dokuz gün oldu. Daha yeni dünyaya gelen bir bebek misali
alışmaya çalışıyoruz. Gerçekten bir farkımız olduğunu düşünmüyorum o ilk
hallerinden. İçine düştüğümüz dünya denen yerde, gayretle ilerlemeye
çabalıyoruz.
Evimiz şehre biraz uzak
sakin bir yerde. Seyrek köyüne yakın, bir nebze de olsa doğallıkla baş başayız. Türkiye
güzel memleket, İzmir’de tabi medeniyetin sembolü, havası suyu güzel,
kimilerini tenzih ederek demeliyim ki insanları da güzel, yani aslında hala iyi
insanlar var etrafımızda, ama tabi ne kadar kaldılar bilemiyorum. Ortalık çakal
dolu, kelimenin tam manasıyla hem de. Nereden, kimden ne kopartırım gözüyle
bakıyor insanlar diğerlerine. Bir de insanlar çirkin, şöyle yüzüne bakınca
içimizin açıldığı o güzel yüzlü insanlar kuş olup gitmişler sanki. Diyorum ya
çakal gibi bakıyorlar böyle insanın içine içine.
İçinde yaşayınca tabi
bambaşka oluyor bu memleket, dönüşüyor zamanla. Çirkin yüzlü, bedbaht, umutsuz
insanlara dönüşüyor sanki.
Başka kıtadayken, her şeyden
kilometrelerce uzaktayken beyaz camdan izlediğimiz o dünya aslında kurmaca gibi
geliyor insana. Hani bazen tüm söylenenlere inat bu kadar da olmaz diyorsun ama
şimdi bakıyorum da oluyormuş.
Cezayir gerçekten hala
bozulmamış, saf bir ülke. Özlüyor muyum diye kendime sıkça soruyorum, hayır
özlediğim o değil, yüzlerdeki masumiyeti özlüyorum ben. Yeni açılan alışveriş
merkezinde yürüyen merdiveni hayretler içerisinde seyreden insanların saflığını
özlüyorum. Benim özlediğim aslında olmak istediğimiz halimizden kopup
gelişimiz. Geçmiş gibi aynı. Hani büyükler hep derler ya aah o eski zamanlar
diye, ahh o eski insanlar neredeler şimdi?
Türkiye kocaman bir gayya
kuyusu adeta, etrafı da rengârenk çiçeklerle, mavi denizlerle çevrilmiş.
Aslında öyle olmadığını anlamak çok da uzun sürmüyor. Bir gün bir uyanıyorsunuz
evinizin elektrik sayacını değiştirmeye gelen elektrikçiler (habersizce
geliyorlar ve işlemi de haberiniz olmadan yapıyorlar) bir kablo bağlantı hatası
yapıyorlar ve evinizdeki ısıtıcı, buzdolabı, internetin modemi, ziliniz,
prizleriniz falan yanıyor.(Biz yine ucuz kurtulmuşuz kimilerinin evi bile
yanmış bu şekilde) Sonra binbir güçlükle hata yapmalarına karşın basıp giden o
adamları arayıp buluyorsunuz ve onlar karşınıza pişkince dikilip yani tabi
olmaması lazım ama yaptık bir hata diyorlar. Ha bir de aa siz elektriğinizi
kestiğimizi fark etmediniz mi diyebiliyorlar. Tabi uyurken ben genelde
elektriklerin kesildiğini anlarım çünkü öyle özel güçlerim var aman sakın kimse
duymasın. İşte Türkiye aslında böyle bir yer. Ha tabi biliyorduk biz böyle
olduğunu sadece unutmuşuz hatırlatıyorlar günbegün. Özlemle döndüğümüz evimizde
iki tane işini bilmez yüzünden günlerdir oturamıyoruz, çünkü buz gibi, çünkü
buzdolabımız da bozuk, çünkü internetimiz de yok, çünkü şu anda dükkanını
kapatıp gitmiş olan şömineci adamın yaptığı şömine de evin içine tütüyor onu da
yakamıyoruz.
Yani bunlar daha ne ki? Böyle bir yer işte bizim güzel
memleketimiz ve canımız insanlarımız!
Uzun zamandir blog okuyamiyordum, ilk once hosgeldiniz.
YanıtlaSilSonra, neden geldiniz Tugba yaa, benim en buyuk hayallerimden biri bir gun Cezayir'e gelip seni de tanimakti tuh:))
Yazdiklarin o kadar normal geliyor ki insana , normalliginden tiksiniyorum.
Sevgiler
Merhaba canım. Hoşbulduk. Ayy valla orada 9. Senemdi benim ve eşimin de 11. Yani yetti bize bu kadarı😀 burada tanışalım yüzyüze görüşelim ne güzel olur. Cezayir'i anlatırım sana uzun uzun. Normallikler hakikaten tiksindirici maalesef. Hayırlısı olsun diyelim olsun bitsin. Şaşırdık yani daha gelir gelmez. Benden de çok sevgiler. Ben de okumaya başlayacağım inşallah blogları yakında😊👍🏻
SilAh Tuğbacım, ne desem bilemedim. Henüz yurt dışından gelmiş biri olarak senin gözlemlerin çok önemli. Hani biz hep söylüyoruz da sizin kıyaslama imkanınız olunca haklılığımız ortaya çıkıyor. Yazık benim ülkemdeki hala iyi kalabilmiş insanlara:(
YanıtlaSilCanım valla çok acayip bu bizim memleket daha dakika bir gol bir. Gerçekten uzaktan Gözlem faydalı ama yaşayarak edinilen tecrübeler insana idrak ettiriyor bazı şeyleri. Daha beterinden saklasın yani Allah ne diyeyim. Her gün şükrediyoruz. Yazık hakikaten. Öptüm canım
SilOfff..İçim şişti Tugba. Kolaylıklar diliyorum.
YanıtlaSilSorma biz de şiştik. Teşekkür ediyoruz. Sevgiler
SilAhh ahh diyorum. Söylenecek bir sürü şey varken söylemiyorum ben de... Kolay gelsin...
YanıtlaSilne oldu bize, ne zaman nasıl bu kadar işbilmez, işten kaçar, yalancı, dolancı insanlar toplululuğu olduk.
Çok canım sıkılıyor bu duruma çok.
Ah neler neler var söylenecek. Çok teşekkürler. Ne oldu nasıl oldu bilmem ama sonuç çooook vahim, görünenin ardı da var aslında. Hepimiz sıkılıyoruz. Bakalım nereye kadar gidecek böyle.
SilSevgiler
Tuğba`cım okurken üzüldüm:(
YanıtlaSilBaşınıza fena işler açmışlar. Türkiye uzaktan ve sadece gezerken güzel. Kimse işini hakkıyla yapmayınca insanın başına gelmeyen kalmıyor. Herkes uyanık. Bizi turist zannedenlerden yıllardır çekiyoruz.
Umarım en kısa zamanda evinizdeki işler düzelir ve hayal ettiğiniz mutlu eve kavuşursunuz. Sevgiler canım...
Canım teşekkür ederim. Türkiye'ye gelince Anladık hakikaten ülkemiz çok güzel Kıymetli ama insanımız ah içler acısı. Herkes iyi olsa dedin gibi sadece tr değil dünya daha iyi bir yer olurdu. Biz insanoğlu yazık ediyoruz hayatlarımıza. Ne yaparsak aslında kendimize ama işte anlamıyoruz.
SilÇok teşekkürler tekrar. Görüşmeyi çok arzu ediyorum seninle. Bu taraflara bekliyoruz inşallah. Sevgiler kocaman
Tuğba`cım, bu arada kartın geldi!!! Çoook sevindim, ne kadar düşüncelisin, çocukları bile hesaba katmışsın! Birlikte inceledik, nerden geldi, ne yazıyor üstünde, pulları falan her şey ilginç geldi onlara:) Çok teşekkürler canım:)
SilTürkiye ve Türkiye'nin gerçekleri. Bunların size çok çabuk hatırlatılmasına gerçekten üzüldüm. Hani şöyle bir 6 ay falan geçeydi. Dün bir bugün iki, şimdiden soğuttular memleketten sizi. Pişkin insanlar kadar tiksindiğim insan yoktur.
YanıtlaSilNeyse, siz yine de içinizi ferah tutun. Aksilikler bir an önce son bulur da düzeninizi oturtursunuz umarım.
Öpüyorum, yine de burada olman daha güzel :)
Gecmis olsun. Izmir cok degismis bence. Seneler sonra ilk defa ziyaret ettim, insanlar cok daha koparici olmuslar. Önceden böyle degildi. Girdigim dükkanlarda insanlarla candan sohbet edebildigimi, esyalarimi birakip sonra almaya gittigimi hatirlarim. Insanlar birbirine karsi daha anlayisli, güleryüzlü, ve yardimseverdiler. Sanirim toplumca masumiyetimizi kaybediyoruz. Alisma sürecinde bol sans dilerim. Umarim bir an önce aksilikler yokolur gider.
YanıtlaSilSen aksi giden herşeyi yakında düzeltir güzelleştirirsin, kolay gelsin! Bebeğe benzetmişsin, ilk aylar zordur ama sonrası rahatlar diyeyim bari..
YanıtlaSilTuğbacım geçmiş olsun, normalde tazminat falan uğraşmak lazım bunlarla. Ama kaybedeceğin zaman ve enerji de değerli, ne desem bilemedim. Geçmiş olsun, bundan sonrasında seni iyi şeyler bulsun. İlkay
YanıtlaSilMerhaba
YanıtlaSilBende cezayirde yaşıyorum ve sizin yazılarınızla Cezayir'e gitmeden tanışmıştım gidince de hep takip ettim dönüyoruz dediğinizde de nasıl üzüldüm anlatamam
Size tr de ki yeni hayatınızda kolaylıklar güzellikler dilerim
Çok merak ediyorum cezayir i ziyarete gelir misiniz ilerde ?
Hoşgeldiniz:)
YanıtlaSilhayırlı olsuuun. izmir ah ah bahar da geldi ama yaz gelmesin de mii, temmuz ağustos hiç çekilmez. seyrek hiç duymadım. e ama işyerlerinize yakın mı barii ay nası oturcaksınız o kadar uzakta ama yaa :)
YanıtlaSil