Birkaç gündür yazmıyorum bloguma; ki aslında birkaç günü çoktan geçti. Ama nihayetinde birkaç tane gün işte. Cezayir genelinde hatlarda sorun varmış. Biraz da bana bahane oldu aslında. Odamızda dinlendim ve bol bol kitap okudum. İçimden pek gelmiyordu yazmak nedense. Gelirken annem Nermin Bezmenin Sır ve Aurora'nın İncileri adlı kitaplarını vermişti bana çok beğenmiş. Ben de evden almıştım kampa gelirken, ilk kitabı bir günde bitirdim zaten gözlerim yaşlana yaşlana. Ve akşamına ikinciye başladım. Onu da ikinci günde bitiriverdim. Nasıl da güzel yazılmış bir hayat hikayesi. Hüma adındaki yaşlı bir kadının hayatını konu alıyor kitap. Ölmeden evvel çocuklarına ve torunlarına bıraktığı günlüğüyle adeta onların dünyasını kökten değiştiriyor. Özellikle de en sevdiği torunu küçük Hüma'nın. Okurken bir insan nasıl böyle bir hayat yaşıyor derken aynı zamanda da içindeki o bitmek bilmeyen hüzne ortak olmak son derece inanılmazdı. Sanırım bir müddet diğer okuyacağım kitaplardan bu kadar haz almayacağım.
Burada en sevdiğim şey kitapların bir çırpıda su gibi okunması. Her zaman kitap okumayı seven ve daha doğru anlatmak gerekirse kitapları seven biri oldum. Ama önceden hayatın koşturmacası içinde gerek üniversitedeyken gerek daha sonra iş telaşlarındayken kitaplarımı hiç derece çabuk okumamıştım sanırım. Bir gecede okuduğum kitaplarım oldu elbet ama bunların çoğu okulda bölümüm adına okumam gerekenlerdi. Bölümümün en güzel tarafı da ders kitaplarımızın çok okunası, güzel, heyecanlı ve hayatın içinden kitaplar olmasıydı. Bir çoğu da romanlar. Bu yüzden ki çok zaman haz aldım onlarla birlikte yeni dünyalara giriş yaparken. Fakat burda zamanım bol olduğundan daha bir gönül rahatlığıyla ve stressiz okuyorum özellikle seçtiklerimi.
Bu hafta gelirken evdeki ketıl'ı da getirdim gelirken. Sıcacık çayım veya kahvem eşliğinde o küçücük odada yalnız, sadece kitapların sayfalarıyla kalmak beni dinlendiriyor. Aynı zamanda yeni kelimeler türetmeme, yeni yazılar üretmeme, kendime farklı bir gözle bakmama, olayları değişik açılardan değerlendirmeme de yardımcı oluyor. Her gün kitap okumanın güzelliğini yeniden keşfediyorum. Ve her geçen gün kitap yazma isteğim katlanarak artıyor. Birkaç defa başarısız girişimlerde bulundum. Devamını bir türlü getiremedim. Ama o yolun bana doğru zamanda açılacağına inancım sonsuz. Sanırım daha içimde biriktirmem gereken çok şey var. Belki de daha yenilenmem gerek. Ama ne yazacağım konusunda kararsız değilim artık. İçten içe biliyorum yazmak istediğim şeyi ve onu kendime büyütüyorum. Biliyorum ki kolay olmayacak. Bir yazar kitap yazmanın bir bebek dünyaya getirmek kadar çetrefilli bir iş olduğunu söylemişti. Değişken ruh halleri, kafadaki bitmek bilmeyen kıyaslamalar, onun geliştiğini büyüdüğünü görerek yeni hayata alışmaya çalışmalar ve bir dolu hal. Hero diye bir film vardı herkes bilir sanırım. Pek severim ben o filmi. Filmde dövüşmeden önce zihinlerinde yaşıyorlardı yapacakları her hareketi hatırlarsınız. Ben de şimdi onu yapmaya çalışıyorum. Neler olabileceği önceden kestirebilmek, zorlukların nasıl üstesinden geleceğimi düşünmek ve hayatın sürprizlerine karşı içimdekileri savunabilmek için. İnsanlar kitap yazarken bu kadar düşündükleri gibi çocuk yaparken de keşke böyle enine boyuna düşünebilseler. Buraya nerden geldik derseniz öylece aklına geliverdi diyemem size çünkü dün bir kitabını okudum Doğan Cüceloğlu'nun İyi düşün Doğru Karar Ver. Bazı boşluklar yarattı ben de ama yine de okumaya değerdi. Psikoloji bilimine ilgi duyan biri olarak. Orada bolca bahsediyordu eğitimden, çocuklardan, insan olmaktan, kendini bulmaktan. Kitapta beni rahatsız eden tek şey yani o bahsettiğim boşluğu bende yaratan tek şey oradaki psikoloji okuyan genç karakterin son derece bilgisiz olmasıydı psikoloji okumasına rağmen. Belki de bu durum bilerek yaratılmıştır diye de düşündüm hani bizlere bazı şeyleri daha kolay yoldan anlatabilmek adına. Soru cevap şeklinde diyaloglarla. Yine de psikoloji bölümünde okuyan ve bu kadar ot olan birini daha evvel hiç görmemiştim. Psikolojiden bolca ders aldım üniversitedeyken hatta Psikoloji ikinci bölümüm gibi olmuştu artık. Ve orda hiç kimse buradaki gibi değildi. Sanki herkes seçmece gelmiş. Belki de bana öyle geldi. İnsanların bölümlerine bilerek ve isteyerek hevesle geldiklerini düşünmek istediğimden. Neyse konuyu fazla dağıttım sanıyorum. Aklında çok şey var ve birleştiremiyorum şu anda hepsini sanırım bir fincan kahve iyi gelecek bana. Son zamanlarda hava birden soğuyuverdi. Sabah karşı delice bir değişim oluyor. Öğlen ise yine sıcak. Sanırım bu havalar dengemi bozdu. Kış geliyor mu yoksa naza mı çekiyor anlamadım. Renkli atkımı örmeye başladım bile kışa hazırlık olsun diye geleceksen çok nazlanma da gel artık..
Kitaplar,,,Kitaplar...Kitaplar...Hayatımın narin sayfaları...Okurken hissettiğim keyif ve içinde kaybolduğum yaşamları, deneyimleri hiçbirşeye değişmem :)
YanıtlaSilGüzel anlatım....
YanıtlaSilKitap yazma isteğini bilmiyordum Tuğbacım ve çok heyecanlandım bir anda. İçindekiler biriksin, büyüsün ve bize doğru yol alsın :) Ben de burada kitap okumaya bayılıyorum ve bunun için geniş geniş zamanımızın olması çok güzel. Bu arada yazmayı ihmal etme, ben çok zevk alıyorum seni okumaktan.
YanıtlaSilSevgiler canım..
çok imrendim sana:) sakin bir oda,bir fincan çay,kitap:) kıymetini bilmende ayrıca bir güzel,benim içinde keyif yap:)
YanıtlaSilhemen iadeyiz hiyarete geldim.kitapları ve okumayı bu kdar sevmen ne hoş birşey.anlatımın o kadar doğalki birden içine aldı beni.
YanıtlaSilBende diyodum bu tubili nerde..kitaba dalmış yine:)))
YanıtlaSilAtkının resimlerini bekliyoruz. Orada atkılık bir hava oluyor mu bu arada?
YanıtlaSilTuğbacım yine soluksuz okunacak bir yazı yazmışsın. Kafa dinlemek istediğinde kitaplara sarılmak hemde kahve eşliğinde ne güzel değil mi. Burnuma geldi kokusu kahvenin. İçindekiler birikince yazda bizde okuyalım olur mu?
YanıtlaSilmerhaba Tuba,
YanıtlaSilkitap yazmayı düşünmene çok svindim.çok başarılı olacağından eminim.bende kitap okumaya bayılırım ve yazılarını heycanla takip ediyorum, demekki kitabında bu derece sürükleyici ve akıcı olacak. en kısa zamanda bekliyoruzz:)yeşim
Handecim;
YanıtlaSildemek birbirimize benziyoruz bu konuda ne güzel değil mi?
Sevgili bir hayat dolusu;
bloguma hoşgeldin.yazımı beğenmene sevindim.yeni yazılarda da karşılaşmak dileğiyle.sevgiler:)
nazocum;
kitap yazma hallerimi düşününce inan ben de çok heyecanlanıyorum.zor iş yalnız.nasıl altından kalkacağım bakalım merakla bekliyorum:)yazılarımı sevmene mutlu oldum.böyle sözler duymak yazma konusundaki isteğimi artırıyor da artırıyor..
güldemcim;
senin için de keyif yaparım canım.burda iyice keyif insanı oldum çıktım zaten:)
Sihirli eller;
iadeyi ziyarete gelmen beni çok mutlu etti.ben de yazılarını zevkle okuyorum.yeniden görüşmek dileğiyle.sevgiler sana:)
Pınarcım cicim;
heehe valla daldım yine kitaplarımma evet.burdakiler beni idare edemeyecek sanırım gelene kadar:)öptüm seni
Banucum;
atkıma başladım ama çok yavaş gidiyorum çizgili ve renkli yapmayı planlıyorum.bakalım ne zamana:)burda atkılık hava bende yok sanıyordum ama sorma bir soğuk oluyor kışın hayret edersin.ankaradan soğuk valla.dondurucu resmen:)hiç afrika gibi değil kışın inan..
Alevcim,
canım yazımı beğendiğine seviniyorum.kitap ve kahve en çok sevdiğim iki şey sanırım.düşünmesi bile güzel ki uygulamaya gelince değmeyin keyfime.bu sıralar daha çok çaya sardım aslında.içimdekileri biriktirdikçe yazıcam canım merak etme.sevgiler:)
Yeşimcim;
Umarım dediğin kadar başarılı olurum canım kitabım konusunda.Uzun zamandır aklımda olan bişey.hatta çocukluğumdan beri diyebilirim.Ama ancak şekilleniyor bazı şeyler kafamda.Bakalım zaman neler gösterecek bize.yazılarımı severek okuman beni çok mutlu etti.yeniden görüşmek dileğiyle.sevgiler öpücükler:)
Canların canı kızım,
YanıtlaSilMerhaba.Bu gün yine melankolik bir ruh hali içinde döktürmüşsün yazını.Belki de okuduğun kitapların etkisinde kalmış beyninin bir tarafı.Sanki ne yazacağını da pek bilememişsin.Ama yine yazmışsın işte.
TUBA HEP YAZ,GÖZLEMLE VE YAZ,YAŞA VE YAZ,SEV VE YAZ,SİNİRLİYKEN YAZ, SEVİNÇLİYKEN YAZ,YAZ.......
Öpüldün.
evet sen kitap yazabilirsin kelimelerinle bizi suruklemeyi guzel beceriyorsun :)
YanıtlaSildene dene dene vazgecme
İstanbul'da cuma gününün yoğunluğunu yaşarken okuduğum şu satırlarla nasıl özendim size. Sessiz sakin bir yerde, bir elimde çay ya da kahve, bir elimde kitap. Çok güzel. Anlattıklarınız da, anlatımınız da...
YanıtlaSil