Ne desem, nerden başlasam bilmiyorum ki anlatmaya. Her saniyeyi her yaşadığımı anlatmak aslında derdim ama zor biraz tabi..Kelimelerim siz okurken görünür olsa ve size o anı yaşatsa keşke diyorum şimdi içimden. Herşey o zaman daha bir anlamlı olurdu.
Türkiye'ye vardığım anda zaten artık ezberlediğiniz üzere bir ohh çekiyorum memleketimdeyim diye. Bu sefer havaların da güzel olması mutluluğumu kat kat arttırdı. Geçen tatilde elimde şemsiye ile dolaşmaktan sıkıntı gelmişti. Şar şar yağmur yağmıştı. Bu sefer de yağdı fakat gelmeden bir gün önce. Hatta hızını alamadı ve doluya döndü birden nereye kaçacağımı şaşırdım. Neyse ki dönerken oldu bu hadise.
Genelde havalar hep güzeldi. İnce gezmeyi özlemişim. İzmir de tişörtle bile dolaştım o derece. Ama tabi izmit o kadar sıcak değildi. Hafif esinti vardı. Akşamları da güneş gittiğinde başlıyordu hava kesmeye insanı. Yine de buranın soğuğundan gelmişim bana vız gelir diye düşündüm hep. Bir ara hafiften şifayı da kaptım. Annem de gittiğimin ertesi günü grip oldu. Benim de boğazlarım şişti ama kolay atlattım. Zaten eve bir defa girdimi mikrop muhakkak herkese bulaşır. Ardımızdan anneannem ve babam da grip oldular. Ama izmiti görmenizi isterdim. Her yer lale doluydu. Bir sürü ekmişler yine. Zaten belediyenin başka işi de yok. Çalışınca oluyor diyorlar işte ancak lale oluyor çalışınca. Çeşit çeşit bir sürü lale gördüm. Ama ha bugün çekerim ha yarın derken fotoğraflayamadan geldim o güzelim laleleri. Malum makina biraz ağır ve büyük her çıktığımda üşeniyorum yanıma almaya ama bu bana ders oldu bundan sonra üşenmek yok. Yine de çoğu zaman yanıma aldım tabi de denk gelmedi herhalde. Şimdi aklım kaldı. İnsanın kendini sevdiğinin kollarına bıraktığı gibi bırakası geliyor kendini lalelerin içine. Uçaktan baktığımda bulutların bana yaşattığı duygu gibi aynı. Ama tabi öyle bişey yapmadım biraz sevdim okşadım o kadar. Ben gidene kadar da biterler herhalde. Artık napalım..
Bu fotoyu Düzce'ye amcamları ziyarete gittiğimde çektim. Bahçelerindeki pembiş ağaç nasıl da güzel nasıl da zarif. Bahar işte en sevdiğim mevsim..
Bu fotoyu da İzmir de çektim. Karşıyaka sahilde dolaşırken çektim. Mini mini toplarıyla güzel Mimozalar. Mis gibi kokuyorlar. Denizle de yanyana olunca seyrine doyum olmuyor.
Bunlar da Akçakoca'ya gittiğimizde çektiğim lalelerim. İzmit'te çekemedim bari burdakileri çekeyim dedim. Akçakocadakiler bana kızmasınlar ama bizim lalelerimiz daha güzel iştee. Hemde daha çeşitli ve renkli..
Bu da benim güzel orkidem. Babamın doğum günü hediyesi. Evlenmeden önce almıştı. İnce fikirli babam benim. Her açışında içim en güzel duygularla dolup taşıyor. Çok seviyorum güzel çiçeğimi..
Çocukken Kefkende Manolya toplardık ağaçlara tırmanıp. Onlar da ne güzeldir. Bu sene onların da fotolarını çekeyim ben de size göstereyim. Eve getirip vazoya koyup koklamamak için kendimle savaşırdım. Dayanamayıp o cazibesine muhakkak birkaç gün sonra koklardım ve tabi üzülürdüm sonra. Hemen kararırdı. Sanki en önemli sırrını öğrenmişim gibi küser, solar ve ölürdü. Şimdi kokusu geldi burnuma.
Burada da çok güzel çiçekler var. Bahçemiz de var ufak bir tane. Oraya güzel çiçekler ekebilirim aslında ama evde olmadığımız için şimdilik oradakilerle idare ediyoruz. İlerde eğer burda kalmaya devam edersek o zaman ekmeyi düşünüyorum güzel güzel çiçekler..Çiçeksiz ev düşünemiyorum ben. Çiçek eve yaşam veriyor adeta. İnsanın yalnızlığını paylaşıyor arkadaşı oluyor. Babannem konuşurdu çiçekleriyle. Hele bir küpelisi vardı pembe nasıl da severdi onu. Şimdi burdaki bahçede küpeliyi gördükçe onu anıyorum hep.
Şehrim; memleketim; yine güzel yüzünü gösterdin bana o yüzden minnettarım sana. Giderken üzüldün de yağdın herhalde ben gidiyorum diye. Bir dahaki gelişime de böyle güzel zamanlar bekliyorum senden haberin olsun. Bak ne güzel şeyler yazıyorum sayende.. Tatlı bir huzur bırakıyorsun içimde..
ah tuğbacım yaaa... çok sevindim bu ziyaretinin bol gezip tozmalı olmasına... fotoğraflar süper... biz laleleri bol bol fotoğrafladık... ama sen üzülme, senden güzel çiçek yok...
YanıtlaSilBir daha ne zaman geleceksin Tugbacim??
YanıtlaSilAslinda buralar cok yagmurluydu.. soyle yaza dogru eminim cok daha keyifli olur...
gelecek sefer Ankara'yi ihmal etme bak , tamam mi:))
bu arada ustteki yorum bana ait :))
YanıtlaSilDuygucum;
YanıtlaSilben gezmeden duramayan bir insanım inan ki.her seyehatim gezip tozmalı aslında ama havalar iyi olunca daha güzel oluyor tabiki.yoksa ben yağmurda bile gezmemi ihmal etmiyorum.laleleri bol bol çektiniz demek ne güzel ben de istiyorum o lale fotolarından.doyasıya bakmak için:)görünce yine benim için de sevin bakın onlara..güzel sözlerin için de teşekkürler canım..çok öpüyorum:):)
Pinocum;
Seni tanımaz mıyım ben yahu..çizgili dünyayı görünce hemen anladım:)bir dahaki geliş haziran sonu falan gibi görünüyor şimdilik.o zaman ankara yapmayı düşünüyorum zaten.yazın daha güzel oluyor ankara evet.keyfini çıkartırız güzel parklar bahçelerde ankaranın..haberleşiriz canım.heyecanla bekliyorum zaten ben görüşeceğimiz zamanı..öptüm kocaman seni:)sevgiler