National Geographic France Haziran sayısında Cezayir'den manzaralara yer vermiş. Ben de tesadüf eseri gördüm ve inceledim. Her zamanki gibi çok güzel kareler var. Zaten National'ın fotoğraflarını beğenmemek elde değil ki.
Bu fotoğrafı da ayrıca çok sevdim. Arapça yazıların görselliğine hayranım. Nasıl da nakış işler gibi işliyorlar bir bir. Aslında buradayken Arap alfabesini de öğrenmek çok istemiştim, biraz başladım ama gerisini getiremedim. Bir çok şeyi aynı anda yapmaya çalışmak oldukça zor. Hele Arapça söz konusu olduğunda ise ayrıca zor geliyor tabi ki, bir de bir yandan Fransızca öğrenmeye çalışırken daha da zor oluyor.
Cezayir'de görülecek harika yerler var. Arşivimdeki fotoğraflara bakıp iç geçiriyorum. Yalnız mesafeler çok uzak olduğu için uzunca bir zaman ayırmak gerekiyor geziler için. Tatiller de az olduğu için ne yazık ki henüz uzak yerlere, çöle yakın yerlere gitme olanağımız hiç olmadı. Tamanrasset, Hoggar, Ghardaia merak ettiğim yerlerden bir kaçı. Zaten genelde o çok hayran olduğumuz fotoğraflar genelde buralarda çekilmiş oluyor çünkü oraların dokusu bir başka. Oradaki yerel halk, yaşam, giyim, yemek kültürü çok farklı. Göçebe Tuareg'leri görmek de muhteşemdir eminim. Sadece iki kez gerçek Tuareg ile karşılaştım buraya geldim geleli. Biriyle az da olsa sohbet imkanı bulmuştuk ama diğerini sadece çay yaparken uzaktan izleyebilmiştim. Koyu tenleri, yüzlerini kapatan peçeleri, sert bakışları ve cüsseleriyle insanı biraz korkutuyorlar açıkçası. Yine de bir daha fırsatını bulursam o kadar da korkmayacağıma eminim:)
Başkentte'de binalar ve sokaklar da çok etkiliyor insanı. Ben olsam evlere, mimariye de fazladan yer ayırırdım. Yazmakla bitmez ki buralardaki yaşam ve yaşamın izleri, izlenimlerimiz.
Bu sayıyı bulursam eğer ben de almayı istiyorum. Eminim daha pek çok güzel fotoğraf bekliyordur beni o mis kokulu sayfalarda.
Not: Tuaregler yazımı bitirmeme az kaldı. Heyecanla yayınlamayı bekliyorum. Umarım seversiniz!
Fotoğraflar çok güzelmiş.
YanıtlaSilBlogun çok güzel , çok ilgimi çekti . Yavaş yavaş geçmiş postlarını da okuyacağım , sevgiler.
gerçekten çok güzelmiş fotoğraflar... sen de dahası da var diyorsun... yapmayın, merak ediyoruz :P
YanıtlaSilkuşlu-kafesli ve arapça yazılı fotoğraflara bayıldım ben de. bunları çeken fotoğrafçılar dünyaya ne kadar farklı bakıyorlar değil mi?
YanıtlaSilZeynep;
YanıtlaSilBeğenmene sevindim teşekkür ederim. Fotoğraflara ben de bayıldım. Zaten söz konusu National Geographic olunca beğenmemek imkansız oluyor değil mi:)Umarım geçmiş yazıları da beğenirsin. Çok sevgiler ve selamlar:)
Saçaklı;
YanıtlaSilteşekkür ederim canım. Dahası var tabi vaaaar olmaz mı:) Merak et biraz dahaaa ben de ortaya neler çıkacak daha merak ediyorum:)öptüm
Lumos Design;
YanıtlaSilKuş kafesleri girdikleri her kareyi güzelleştiriyorlar bence. Ben de böyle fotoğraf karelerine hayranımdır. Bu fotoğrafları çeken fotoğrafçılarda bambaşka bir bakış açısı var hayran kalmamak gıpta etmemek elde değil. Bir daha dünyaya gelsem herhalde National Geographic fotoğrafçısı olmak isterdim:) Çok sevgiler ve selamlar buralardan:)