Cezayir yine kuru sıcağı ile beni epeyce yordu bugün. Serin bir ağaç gölgesinde az da olsa nefeslenip, ılık rüzgarla hafif bir uykuya dalıp, sonrasında nazikçe çevirdiğim kitabın sayfalarını duyacağım kadar yalnız bir ortamda olmayı hayal ettim bütün öğleden sonra. Böyle bir havada en çok soğuk şeyler içmeyi seviyorum ve tatlı meyveler yemeyi. Öğlen pek de tahammül edemediğim türlü tarzında bir yemek çıktığı için yemekhanemizde; evde atıştırmalık bir şeyler yapmayı düşündüm. Bir süredir de canım peynirli yumurta isteyip duruyordu. Eve kadar öyle zor geldim ki anlatamam. İki dakikalık yolda eriyip suya karışacağımı sandım. Kedim Charlotte ne kadar da haklıymış meğer yorulmakta, o yokuşu çıkarken.
Kendime özenle peynirli yumurta yaptım, tereyağlı. Bir de hevesle her bir hazırladığım yiyeceğin fotoğrafını çektim. Uzun zamandır pek kare çekemediğim için üzülüyordum. Bolca yemek fotoğrafı incelediğim için hep ilk başta yemek fotoğrafı çekmek geliyor aklıma. İyi de oluyor. Kendime ufak bir stüdyo yapsam artık fena olmaz.
Bu sıra acıyı pek seviyorum. Normalde yemeyeceğim şeylerin yanında bile acı olsun istiyorum. Bu yüzden peynirli yumurtaya kuruttuğumuz acı biberlerden serpip üzerine yine çok sevdiğim acı turşu biberden koydum.
Bu börek artık favorilerimden biri. Elde açma reyhanlı, patatesli börek. Lezzeti çok güzel ve yapımı da kolay. Türkan abla sağ olsun bu lezzet ile tanıştırdı beni. Bundan sonra canım börek istedikçe ve reyhan oldukça yaparım sanırım.
Bu da Antep usulü bir lezzet. Daha çok Antep'in yaşlıları bilirlermiş, adı Tenekatması. Kısıra benziyor ama bu köftelik değil pilavlık bulgurdan yapılıyor. Biraz diri kalıyor ve ev yapımı salça ile harika oluyor. İçine sonrasında bol yeşillik ve baharat koyuyorsunuz. Bir ara tarifini de yazacağım tatmak isteyenler için. Ben artık kısır'dan daha çok seviyorum bunu, bence mükemmel bir lezzet! Üzerine bolca limon sıkılıp, haşlanmış asma yaprağına da sararak yenince daha güzel oluyor.
Yemeğimi afiyetle yedikten sonra yeni aldığım yemek dergilerine göz attım ve yapabileceklerimi kestirdim. Artık yavaş yavaş yeni tarifler deneyebileceğim için mutluyum. İlk başta şeftalilerim bozulmadan şu reçelimi bir yapabilsem harika olacak!
Bu güzel illustrasyonları olan fransızca hikaye kitaplarına bayılıyorum. Her bir cümlesini anlamasam da okuyabiliyor olmak harika bir duygu. Elimden geldiğince okuyorum anlamasam bile yine de okuyorum. Sözlük de çok yardımcı oluyor. Aslında resimlere bakmak bile öyle zevkli ki. Önceden aldığım iki taneyi okudum. Bu biterse başka bir tane daha var sırada bekleyen.
Yavaş yavaş alışmaya başladım buraya. Tatil dönüşlerini atlatmak biraz zor oluyor. Ama buranın da güzel tarafları var elbet, bunları ortaya çıkarttıkça daha kolaylaşıyor her şey. Bir de şu yaz bitmeden yine suyla kavuşabilsek süper olacak!
Mutlu kalın:)