Yağmur sonrası toprak kokusunu sevdiğim kadar çok severim sabun kokusunu. Sıvı sabunlar çıktığından beri eski tipleri pek kullanmaz olduk. Ailedeki büyükler hep katı sabun kullanırlardı bir zamanlar, ne kadar kalıcıydı o kokular.
İki sabah önce ofisteki koltuğuma oturduğumda yine kasvetli bir gündü. Henüz ofis ısınmadığından boynumdaki yumuşak atkımı çıkartmak istemedim hiç. Bir anda, tam da gazetedeki iç karartıcı haberleri okurken atkımdan bir sabun kokusu değdi burnuma. Oysa epeydir yıkanmamıştı. Babaannemin saçları düştü o an aklıma. Gri, ipeksi ve mis kokulu saçları. İçime çektim derin derin soluk alarak. Sonra birden tüm koku kayboldu gitti. Şaşırdım. Saçlarımı hiç sabunla yıkamamıştım şimdiye kadar, bilmiyorum nasıl bir his verdiğini. O an istediğim seviyeye daha yeni ulaşan saçlarımın her bir teli sabun koksun istedim. Babannemi rüyamda da görmemiştim oysa, bir anda neden aklıma düştü bilmiyorum. Çocukluğuma gidip geldim kısacık da olsa.
Savon de marseille burada kullandığımız ve çok sevdiğimiz bir sabun markası. Katı halini de mandalina kokulu likid halini de uzun süredir kullanıyoruz. Şimdilerde acaba Türkiye'ye döndüğümde bulabilir miyim endişesi taşıyorum. Daha önce hiç bir sabuna bu denli bağlanmamıştım.
Pk bir süredir blogda bahsetmek istediğim bir film. Ne yazık ki henüz yazabiliyorum. Elmalı turta yaptığım gün izledik, içeriğini bilmeden. Çok etkilendik filmden. Yaşamı ve tanrı bilincini sorgulatıyor insana ve zaten filmi yapan da bunu amaçlamış. Aamir Khan çok başarılı bir oyuncu. Yalnız filmde başladıktan bir süre sonra ağzında devamlı bir şey çevirmesi bizi çok rahatsız etti. Biraz itici bir karakter oluşturmuşlar bana kalırsa. Ona eşlik eden Anushka Sharma isimli kadın oyuncuyu da çok sevdim. Oyunculuğu gerçekçi ve içtendi. Pek çok yerde normalde uzun olan saçlarının bu filmde peruk varmışçasına bir hale bürünmesinin tepki çektiğini okudum. O zamana kadar dikkatimi çekmemişti ama uzun halini görünce daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Bir antropolog gözüyle izlediğimde dinlerin hayatımızdaki yeri üzerine, başlangıcı ve süreci üzerine epeyce düşündüm. Hatta bu kadar güzel anlatılan bir filmin ve bu kadar açık dile getirilmesinin filmin gişesini nasıl etkilediğini merak ettik. Filmde de zaten tepkiler alan yönü gösterilmişti. Türkiye'de böyle bir film yapmak, yapılsa bile beyaz perde de gösterime sunmak sanırım mümkün olmazdı. Pek çoğumuzun aklından geçen şeyleri işleyen bir film ama tüm o düşündüklerinizin etkileyici ve vurucu bir görsellikle bir araya gelerek size sunulması bambaşka hissettiriyor. Tavsiye ederim mutlaka izleyin! Dünyanın nasıl bir halde olduğunun, insanların hislerinin nasıl sömürülmeye çalışıldığının açık ifadesidir bu film.
Parça parça yazmak pek hoşuma gitmese de anlatmak istediklerim biriktiği için bazen daldan dala konmak zorunda kalıyorum. Dün elime iki adet zarf ulaştı. Posta aldığımda ne kadar sevindiğimi bilen Cezayirli arkadaşlarım da bana postamı teslim etmek üzere ofisten içeri girerken bambaşka bir ruh haline bürünüyorlar. Hatta eğer zarf tombikse içindekini merak edip soruyorlar ne geldi diye. Bu devirde hala çocuk gibi heyecanla posta bekliyor olmam ve arkadaşlarımın devamlı bana yazıyor olması hoşlarına gidiyor. Ben de delicesine mutlu oluyorum. İki satır dahi olsa defalarca ama defalarca okumaktan kendimi alamıyorum. Kelimeler her zaman beni en mutlu eden şeyler olsa da onların uzaktan gelen bir mektuba dönüşen şekli asıllarından daha kıymetli.
Cezayir postası biraz ağır, bu kıtanın insanları gibi aynı. Beş gün önce postaneye ulaşan mektup daha ancak elime geçti. Gidip alabilmek şansım yok bu yüzden kargo teslimatı yapan kişinin getirmesini bekliyorum. Ama Arif Damar'ın söylediği gibi ' İlle görmek için mi beklenir güzel günler, beklemek de güzel.'
Not: Fotoğraflar web'den ve tumblr paylaşım sitesinden alıntıdır.
Merhaba Tuğba,
YanıtlaSilSaçlarımı yaklaşık 2 aydır sabunla yıkıyorum, defne sabunuyla ve çok memnunum. Denemeden önce korkmuştum ama gayet güzel oldu. Bence sen de dene.
Filmi çok merak ettim, en kısa zamanda izleyeceğim.
Ve posta konusu, ben de aynı senin gibiyim. İnternetten kendi yaptığım sipariş bile gelse acayip seviniyorum, heyecanlanıyorum. Hele de bir mektup, bir kart alırsam of offf :)
Çok sıcak yazıyorsun Tuğba, seni okumaktan çok keyif alıyorum. Hep yaz, daha çok yaz. Sevgiler...
Merhaba;
SilNe kadar güzel bir haber, defne sabunuyla yıkıyorsun demek, ben de hemen başlamak istiyorum aslında, saçlarıma iyi geleceğine inanıyorum aslında ama şampuanlar aklımı çeliveriyor. Argan yağlı bir sabunum var Fas'tan almıştım onunla mı yıkasam acaba? Defne ve lavanta çok severim. Belki izne geldiğimde Türkiye'den alırım lavantalı veya defneli.
Film çok güzel. Biraz uzun ama sıkmadan izletiyor kendini. Arada hint kültürüne özgü filmler müzikler ve dans gösterileri de insanı cezbediyor.
Posta konusunda benzer duyguları yaşadığımıza sevindim. Bu zamanda böyle heyecanlar barındırmak ne harika!
Çok teşekkür ederim güzel sözlerin için. Mutlu oluyorum böyle şeyler duyunca. Elimden geldiğince yazıyorum, yazacağım da..
Sevgilerimle
Bir iki gün önce, bu film bir yerlerden karşıma çıkmıştı. İzlenecekler listesine ekledikten sonra şimdi de sende gördüm. Artık bu akşam kesin izlemeliyim diye düşünüyorum. Yazının hepsini okumadım, filmi izledikten sonraya bırakıyorum. Şimdiden teşekkürler Tuğba. :)
YanıtlaSilBen filme dair hiç bir şey bilmeden izledim. İyi ki de öyle olmuş. Ersincim genellikle hakkında yazdığım filmin detayından, içeriğindeki özden çok bahsetmem. Ama iyi yaptın okumamakla fikir sahibi olmadan izlemek daha iyidir her zaman. İzledikten sonra ne düşündüğünü yaz yahut haber ver olur mu merak ediyorum. Teşekküre gerek yok ziyaretin için mutlu oldum. Sevgiler
Sileski günlerde şampuanla tanışmadığım zamanlarda ne güzeldi ah! mis,sonra yine sabuna dönsem diye çabaladım ama olmadı,saç oldu keçe:))
YanıtlaSilhaydi gene şampuana dönüş:))
ne güzel yazıyorsun tuğba
Ben hep düşündüm ama hiç denemedim, hep bir bahanem oldu şampuan için. Ama o gün kokusu gelince denemeye karar verdim. Denediğimde paylaşacağım. O senin güzel kalbinden canım, beğenmene mutlu oluyorum, teşekkür ederim. Sevgiler
SilTuğbacım bende sabun kokusunu ve güzel kokulu sabun sever biri olarak o sabunu merak ettim doğrusu, buralarda da varmıdır diye, ben en çok tatile gittiğimiz vakit oralarda özel sabunlar buluyor toplayabildiğim kadar alıyorum. Özellikle hem doğal hemde güzel kokulu olanları. Bahsettiğin filmi merak ettim doğrusu, posta almak gerçekten çok keyifli bu yılbaşı geçtiğimiz yılbaşı çok mutlu olmuştum, yazın çok keyifliydi, seni çok öpüyor sevgilerimi yolluyorum... ;)
YanıtlaSilCanım aynen bende öyleyim ve farklı yerlere ait sabunları almayı seviyorum. Şirince, bodrum gibi yazlık yerlerden ne çok alırız değil mi meyveli sabunlar falan. Sana bu sabunlardan gelmeden çıkarsam dışarıya alırım, katı olanları renkli ve harika kokuyor. İki seferdir gittiğimde dükkan hep kapalıydı alamadım. Kendim için de alıp getirmek istiyordum merak etme sana bir minik sürpriz yaparım:)
SilFilm etkileyici, izlediğine pişman olmazsın bence. Biz pek sevdik hem o müzikler danslar da harikaydı. Hint kültürünü de sevdiğim için elbette daha cazip geldi tabi. Ben sana kart yollamıştım o eline ulaşmadı ama sanırım. Yeniden yazayım en iyisi, kartlarım yine gitmemeye başladı bu sıra ne hikmetse. Öpüyorum kocaman ben de sevgiler canım.
Merhaba, blogunuzu bugün keşfettim. Müziğinize bayıldım. İlk kez dinliyorum. PK yı geçen gün izlemek üzereyken başka bir filme kaydım. Bugünün etkinliğine girdi hemen. Aamir Khan'ı seviyorum zaten. 3 İdiots u izlemediyseniz öneririm. Sevgiler.
YanıtlaSilMerhaba;
SilHoşgeldiniz blog sayfama. Memnun oldum beğenmenize:) Müziklerle ilgili güzel yorumlar alınca ayrıca seviniyorum, teşekkürler.3 idiots da var elimizde arkadaşlarımız tavsiye etmişlerdi onu da yakında izleyeceğiz. Teşekkürler uğradığınız için. Sevgilerimle
Bir tek yargıcı getiriyor bunları diye biliyorum. Biraz pahalı ama bende çok seviyorum. Birde Rebul Atalier bu ara atakta burada. Bir bodrum mandalinası sabunu var, bitmesin diye gıdım gıdım kullanıyoruz:)
YanıtlaSilMerhaba,
SilYargıcıya bakmak hiç aklıma gelmemişti doğrusu, teşekkür ederim bilgi için. Rebul'unkini de duyamıştım ama bodrum mandalinası kokusu çok cezbedici geldi. Bazen biz de böyle şahane kokulu sabunlar bulunca bitmesin diye gıdım gıdım kullananlardanız:) Bu coğrafyada bir bulduğunu bir daha bulamamak gibi şeyler çok başımıza geliyor..
markasını bilmiyorum ama saf zeytinyağı olan yeşil sabunlar vardır ya, seni okurken o koku geldi burnuma, şahaneydi..
YanıtlaSil