Dün epey güzel olmasına rağmen bugün yine yağmurluydu hava. Çizgi film bulutlardan eser yok. Dün balkonun kapısını bile açtık gün boyunca içeriye mis gibi hava doldu hatta taştı bile, yanan sobanın yanı sıra. Güzel bir kahvaltıyla başladık güne bol reçelli, sucuklu, zeytinli ve onlara eşlik eden mis gibi bir ekmek ve karanfilli çay. İlerleyen saatlerde lost çılgınlığına verdik kendimizi. Bu bölüm pek açmasa da yine sorularımız kafamıza hücum etmedi değil. Biraz uzanarak tv keyfi yaptık, sonra ben mutfağa yollandım körili kremalı tavuk, mısır çorbası ve tereyağlı pilav yaptım. Dayanamayıp mozaik pastayla sonlandırdık sefamızı. Ama sonra buzlukta unuttuk yemeden yattık artık bugün yemek gerek acil tarafından.
Bu sabah yine yağmurla uyandık. Ve kurulmaya unutulan saat yüzünden tam bir saat fazla uyuduk. Bir de uyandık ki saat 8.30 olmuş. Fırladık tabi hemen işe gitmek için. Hızlıca bir toparlanma, kediciğin mama kasesini doldurma ritüeli ve kilitlenen demirkapılar..Şimdi iş yerindeyim. Öğlen yemeğinden kalma bir muz ve dünden kalma bisküvilerim yanımda. Çay keyfime, içinde yumuşayan petit beurre ile devam edeceğim. Keşke hava da bahar olsa daha da keyiflensek..
Çiçeklerim de sevgililer gününden kalma. Buzdolabımı süslüyorlar. Mini mini taneleri var pembe ve turuncu. Arada kedicik dayanamayıp patileriyle ittirmeye çalışsa da dolaptan ben yine sabırla aynı yere asıyorum onları. Baktıkça huzur bulmak için. Keşke daha çok olsalar kocaman bir buket süs çiçekleri. Türkiye'den gelirken renkli yapma çiçekler almaya karar verdim evime. Planlarımı yazmaya başladım bile daha 2.5 ay olmasına rağmen gitmeye. Eklendikçe eklenecek o zamana kadar maddeler bir bir. Ve yine toplamda 60 kilo olan yükümüz elimizde götüreceklerimizle bir 10 kilo daha artacak sanıyorum..Olsun ne de olsa gurbet insanıyız artık tamamiyle. Bana kalsa koca odamı getireceğim yanımda...
Dün meloşumun doğum günüydü. Canım anneannem benim. Yumuş yanaklım. Her daim ıslaktır gözleri. Titrek el yazısı, unuttuğu kelimeleriyle geçmişine üzülür hep. Ama o çok şanslı. Çocuklarını ve tüm torunlarını büyüttü sevgiyle. Biz de onun sevgisini büyütüyoruz her gün yeniden. Eski fotoğraflara bakıyorum özledikçe. Fotoğraflar hayatımın vazgeçilmezi. Sarı papatyam diye başladığı satırlarını okuyorum kartpostallarında. Hala saklıyorum. Kocaman yaşına rağmen hala hayata bağlı bir kadın o. Keşke onun için daha güzel hale getirebilseydim hayatı. Daha çok şey yapabilsem onun için. Uzaktan tek yapabildiğim onu bolca özlemek, düşünmek, anmak. Artık Türkiye'ye gidince yeni anılar, yeni fotoğraflar, yeni kelimeler eklerim hafızama. Yeni yaşında onun için herşeyin daha güzel olmasını diliyorum. Mutlu ve sağlıklı olmasını, gözyaşlarının azalmasını istiyorum.Çok seviyorum ben meloşumu..İyiki varsın ananeciğim..Seni seviyorum..
Maşallah ne kadar tatlı anneannen:) Nice sağlıklı, mutlu yıllar ona:) Bu arada senin de ellerine sağlık.. Neler yapmışsın öyle.. Ben de Lost için sabırsızlanıyorum ama kocacıgımı bekliyorum, askerden dönünce birlikte izleyeceğiz:))
YanıtlaSilMerhabalar canım;
YanıtlaSilteşekkür ederim güzel sözlerin için..ananem sevimlidir pamuk saçlarıyla..doğum günü mesajını ileteceğim ona:)lost için sabırsızlanmamak mümkün mü ya dimi ama ben de tr de olduğumda eşimin yanına gitmeyi bekliyordum izleyelim diye birlikte..asker yolu gözlüyorsun demek inşallah tez zamanda gelir kavuşursunuz:)sonra da bir sürü lost ve film izlersiniz..sevgiler
tubacım merhaba ,
YanıtlaSilyani kahvaltını kıskanmadan edemedim ya :)(şantiye koşullarını düşünürsek ) , senin bu tariflerin süper keyifli , pozitiflik bu kadar iyi lanse edilebilir :) harikasın . havanın yağmurlu olması biz şantiye insanları için daha bir sıkıcı , sen daha eskisin ne zaman bahar gelecek :) ya bazen diyorum karadenize mi geldik kuzey afrika mı hakikaten yağmurlar bunalttı beni :) sibel "yağmurlu çiçekli bir gün ve ananem" yazısını gayet beğendi :)