Bu sıra yine İzmir'deki evimizin detayları ile ilgili telaş içerisindeyiz. Uzaktan uzaktan olunca böyle tabi bazen işin içinden çıkması zor oluyor. Kayınpederim bizim yüzümüzden perişan oldu adamcağız kilo verdi eve gidip gelmekten. Ama zaten o olmasa biz hayatta yapamazdık 3000 km uzaktan o evin tadilatını. Eee gelince de yapmak gibi bir lüksümüz yoktu tabi, biz gelene kadar çoğu bitmeliydi. Geriye iç boyası, armatürler seçimi, ankastre ve mobilya alması kaldı.
Herkes anlatıp duruyordu, bu ustalarla yaşadıkları tecrübeleri. Ama insan gerçekten başına gelmeden anlamıyormuş demek. Usta milleti bir acayip. Şimdiye kadar türk filmleri haricinde kimseyi de görmedim duymadım böyle saf iyi niyetli hemen bir çırpıda dediğini kavrayıp hemencik yapabilen. İlla bir yerinden bir şey çıkacak ve illa da kendi dediğini yaptıracak.
Yani anlayacağınız ev tadilat işi zormuş. Kısa zamanlı yıllık tatillerde gelip de koştur koştur onu bunu seç falan da cabası. Bir de insan araya zaman girince seçtiklerini de unutuyor yaptıracaklarını da. Acele oldu mu aman hadi bu da olsun bari deniyor sonra vay efendim acaba böyle mi olsaydı diye düşünmeye başlanıyor. Henüz keyifli kısmına geçiş yapamadık bekliyoruz bakalım. Herkesin ortak kararı mobilya ile döşeme kısmının eğlenceli olacağı, göreceğiz.
Ne kadar ince detaylar varmış meğer diye düşünüyorum. Hani ne var bir renk seçerim olur biter diyorsun ama Allah aşkına düz beyaz boya diye düşündüğüm şeyin bile elli çeşiti var. Yahu beyaz dediğin beyazdır işte öyle değil mi. Beyazın adını değiştirip elalemin kafasını karıştırmanın ne manası var. Yeni tarzlar yaratacağım diye de suyunu çıkartmamak gerek diye düşünüyorum.
Mutfak dolaplarının bazılarının camları şu ufak ufak olan Fransız camı modeli olsun istedim. Oh seçtim rahatladım dedim meğer camın da yok desenlisi buzlusu buzsusu dokulusu varmış. Ben bildiğin normal şeffaf cam istiyorum dedim. Bakalım sonuç henüz belli değil. Bu sıra ustalara anlatmak için kelime haznemi geliştirmeye çalışıyorum. Bildiğin cam deyince anlaşılmıyor şeffaf normal cam daha akılda kalıcı herhalde.
Dekorasyon dergilerine ve sitelerine baka baka insan kendinden ve yaşadığı hayattan uzaklaşıyor bunu da bilip söylüyorum işte nihayet. Her şey oradaki kadar toz pembe değil. En son heves edip benim de böyle bir fırınım olsun dediğim renkli fırına 15 bin tl fiyat çektiler. Sonra kendi kendime bir dur dedim, hayallerin de bir sınırı olmalı elbette. Mesela şöyle bir örnek de vermek istiyorum. Dekorasyon sitelerinde ve özellikle yabancı sitelerde ocakların üzerinde bir tencere musluğu görürsünüz sıkça. Bizim toplum pek öyle şeyler kullanmaz. Orada göre göre çok içim ısınmıştı ne yalan söyleyeyim. Alt tarafı ocağın geleceği kısıma tesisat çekilecek dedik. Musluk da değişik bir model olduğundan internetten sipariş veririm dedim ama fiyatını görünce dudağım uçukladı. Eve tadilata gelen ustaya da ocak üzerine musluk istiyorum deyince amcanın yüzündeki ifadeyi görmenizi isterdim doğrusu. Olmaz diyemedi tabi. En son anladım dedi ama tamam dediği şey ocağın üzerine koymayı tasarladığı fransız usülü taharet musluğundan başkası değildi. Öyle olmayacağını söyledik ve bu fantezimizden vazgeçmiş olduk, yoksa mutfakta taharet musluğu ile yaşamak zorunda kalabilirdim.
Keşke hayat da böyle şeffaf normal cam gibi olsa diyorum şu sıralar ve bir şeylere karar vermeye çalışmak hakikaten zormuş. Hani en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir derler ya o da yalan. Sonrasında o kararı da düzeltmesi zor oluyor çünkü aklınızda olsun.
Şu an benim için en heyecanlı kısım internetten evime aldığım renkli emayelerimin gelmesi. Dolap kapaklarım henüz takılmadı ama ben şimdiden içlerini doldurmaya başladım bile:)Dekorasyon dergilerine bakmıyor muyum tabi bakıyorum ama daha kendimi bilerek bakıyorum!
Bana kalırsa o imrendirici mutfaklara bakıp hayale daldıktan sonra kendi kendini çimdikleyip uyandırmak en iyisi!
Aaa bir de sırf görüntü olsun diye bazı şeyler. Hiç kullanışlı değil. Onlara da aldanmamak lazım. Sonuçta o evde yaşanacak. İşin kurdu olanlar cehennemi bile adama reklamlarla cennet gibi diye satıyorlar durum budur!
Doğru söze ne denir ? Evinde tadilat yaptırmış hemen herkesin ortak düşüncesi "usta milleti mi? Aman Allah korusun ! "
YanıtlaSilAhh ahh doğru değil mi? Herkes söyler böyle evet, biz de yaşayarak tecrübe ettik. Her şeyi kendimiz yapabilsek keşke ama buna ne enerji ne de zaman yeter. Boşuna dememişler bir tecrübe bin nasihatten iyidir diye..
SilSevgilerimle :)
Tüm yorgunluklara, ustalara ve beyazın 50 tonuna rağmen ne tatlı bir telaş içindesiniz. Güzel günlerde, huzurla kavuşun evinize. Ama ben en çok emayeleri merak ettim, çok severim de :)
YanıtlaSilMerhabalar Esra;
SilGerçekten tatlı telaşlar düşününce, ama keşke birebir ilgilenebilseydik de bu kadar uzamasaydı:) Çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için. Emayeleri canlı canlı bende görmeyi merakla bekliyorum. Zaten kavuşunca dayanamaz fotoğraflarını çekip yazı yazarım blog'a mutlaka...
Sevgilerimle
Tuğba kolaylıklar dilerim. keşke bu ev İstanbul'da olsaydı da ben de senin için bir şeyler yapabilseydim elimden geldiğince. Kullanmayacağım veya çok elzem olmayan eşyalar için gereksiz rakamlar ödemeyi bırakalı uzun zaman oldu. Söylediğinde kesinlikle haklısın ne gerekliyse o alınmalı eve sırf göze hoş görünüyor diye alınan eşyalar bir süre sonra rahatsız edici fazlalıklar oluveriyor insanın hayatında.
YanıtlaSilDilerim herşey gönlüne göre olur. Sevgiler..
Sevgili Juliette;
SilÇok teşekkür ederim güzel dileklerine. Ahh ne kadar naziksin. Ama yakın olsaydık ben de çok isterdim ev ile ilgili detaylar hakkında uzun sohbetler etmeyi. Ama yine de edebiliriz:) Yolunuz düşerse İzmir'e de bekleriz henüz eşyamız falan yok ama olsun, bir kahve içeriz:) Kesinlikle bu insanı esir eden tüketim çılgınlığından nefret ediyorum. Acayip fiyatlı şeyler beni deli ediyor hem de daha uygun halini bulabileceğimi bildiğim şeylere tonla para dökmek aptallık gibi geliyor. Ama bazı durumlarda kaçınılmaz olduğu da bir gerçek. Ne kadar kendimizi çeksek de bazen o renkli dünyanın içine dalıveriyoruz:) Ama kullanım rahatlığı ön planda olmalı elbette. Yoksa insan zamanla pişman oluyor zaten.
Çok teşekkür ediyorum dileklerin kelimelerin için yeniden. Umarım her şey yolunda ve güzel gidecek.
Evimde oturacağım günler için büyük heyecan duyuyorum artık göçebelikten çok yorulduk..
Az kaldı...
Sevgilerimle
Kolay gelsin Tuğbacım! Tadilat ve dekorasyon konusunda her dediğine katılıyorum. Ama eminim bitince çok güzel olacak her şey. Sen zevkli bir insansın çünkü.
YanıtlaSilCanım çok teşekkür ederim. Umarım dediğin gibi olur. Elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya gayret ediyoruz. Sıcak ve ruhu olan bir ev olsun istiyorum. Zaten daha yapılacak çok şey var. Güzel sözlerin için de teşekkür ederim böyle düşünmene mutlu oldum. Demek tarzımı seviyorsun ne mutlu bana. Umarım dediğin gibiyimdir:) Ben de ilk defa sil baştan bir ev döşeyeceğim biraz korkmuyor değilim hani, kolay değilmiş gerçekten ki daha halı perde olayına falan girmedik bile:):)
SilSevgileeeeer
reklam konusunda haklısın..
YanıtlaSilne seviyorsan nasıl kullanışlı bulacaksan o şekil döşemek insanı daha mutlu ediyor..
sevgiler..
Nilgüncüm;
SilAhh haklıyım değil mi, bazen bana mı öyle geliyor acaba diyorum. Hem reklam kokan hareketlerden etkileniyorum aslında ne yalan söyliym ama kendimi tutmaya çalışıyorum, telkin ediyorum zaman zaman. O kadar çok insanı cezbeden şey var ki. Ama kullanışlı ve rahat olanları seçmek elzem.
Mutlu olmak tek arzum inan. Şöyle sıcak renkli bir evim olsun çok istiyorum. Gelenler de benim hissettiğim rahatlığı hissetsinler gitmek istemesinler istiyorum:):) Hatta kafa dağıtmak rahatlamak huzur bulmak için bana gelsinler:)
Sevgiler canım..
Bitince hepsine değecek bence :) Sabır ve kolaylıklar dilerim!
YanıtlaSil