3 Ağustos 2014 Pazar

Pazar notları: Kaktüs ve pikap

 fotoğraf: anne_parker instagram

Gündelik telaşlardan sıyrılıp, en azından kafamın içindekileri an'dan uzaklaştırabilsem bir nebze de olsa rahatlayacağım. Çoğu zaman şimdinin hızına takılıp sendeliyorum. Yine üzerimde deli gibi bir yorgunluk hakim.Dönüşün sıkıntısını ancak üzerimden atabiliyorum. Bunu da ancak bugün idrak ettim, bugünün pazar olmasının hüznü yoktu çünkü içimde. Durdum ve kendime şöyle dedim; 'demek artık gerçekten buradasın!'

Evet yeniden buradayım. Olmayı tercih ettiğim yerde, sebebi ne olursa olsun. En azından bir süreliğine. İnsan hayatında sürelerin bir yere kadar önemi olduğunu kavradım çünkü. Önemli olan o sürelerin içini nasıl doldurduğun, ne ile yetinebilip, ne ölçüde mutluluğa yakınlaştığın. Buradayım ve burada olma sebebim benim mutlu ediyor şu anda. 

Bahçeden yazıyorum. Çay içiyorum. Bu uzun zamandır içtiğim en iyi çay değil belki ama sert olmasına rağmen bergamotun tadını almak hoşuma gidiyor. Bu akşam biraz esinti var. Yazımı bitirdikten hemen sonra birkaç paragraf daha yazacağım, sonrasında da belki birkaç sayfa okurum. Okumayı hep sevdim, seveceğim de. 

Ağustos ayı biraz telaşlı başladı ama olsun, rutin gelişmeler bile hayatın içinde kendince bir yere sahip ve onları yaşayamayanlarla dolu. Benim bir günüm belki de koca bir hayat aslında! Böyle düşünerek dayanabiliyor insan yaşamın ağırlığı karşısında. Çünkü hayat dediğimiz şeyin içinde fazla acı, keder ve hüzün var. 

Yeni hafta yeni umutlar ve hayaller getirir umarım hepimize. En çok ihtiyacımız olan şey daha fazla hayal etmek, sevmek ve hoşgörü. Bizim ülkemizde bu doğurmak kadar zor bir süreç yahut kadın olmak kadar zor diyebilirim. 

İyilik diliyorum hepimiz adına, gökyüzündeki yıldızlara gözlerimi çevirip sadece iyilik diliyorum...Sessizliğe inat, kahkahalarımla var oluyorum!

Ahh yazmaya daldım kaktüsü ve pikabı unuttum. En sevdiğim iki şey bir fotoğrafta, bu hafta gördüğüm en güzel ikinci fotoğraftı. Yakınımda tutabilmek için bir yerlere basarım belki. Çekenin gönlüne sağlık. O pikapta çalan müziği derinlerde bir yerde yaşayarak dinliyor ruhum! Yanında bir parça da kek'e hayır demezdim doğrusu...

7 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, güzeller evet. Bakıp bakıp hayal kuruyorum hep severdim bu ikiliyi ben:):)
      Sevgiler

      Sil
  2. hımmm bahçe pikap kaktüs esinti kek çay bi de kitap olsun işte. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle bu ikiliye bende kek ve çayı eklemeyi çok isterim ve elbette ki birkaç da kitabı, huzurun yaşamdaki yansıması!

      Sil
  3. Ben ilk defa bir yazını okuyorum... Ne de güzel yazmışsın...

    "En çok ihtiyacımız olan şey daha fazla hayal etmek, sevmek ve hoşgörü."

    "İyilik diliyorum hepimiz adına, gökyüzündeki yıldızlara gözlerimi çevirip sadece iyilik diliyorum...Sessizliğe inat, kahkahalarımla var oluyorum!"

    Açıkçası ben en çok bu cümleleri sevdim. O kadar yaraşıyor ki mutlu çağrışımlara...

    Sevgilerimle!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar;
      Çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için, çok mutlu oldum ve yazılarımı beğenmenize sevindim.
      Umarım tekrar karşılaşırız ve mutlu paylaşımlar hep sürer hayatımızda..
      Sevgiler ve selamlar:)

      Sil
  4. Sevgili Hicran;
    Demek Cezayir'i gördün, ne güzel. 2010 senesinden bu yana pek çok şey değişti,Cezayir az da olsa güzelleşti:) Hayat buradan gerçekten ağır akıyor. İnsanların ağırlığı da buna etken elbette. Bizim çok telaşlı buluyorlar zaten Türkler olarak. Neden bu kadar acelecisiniz diyor hep Cezayirliler. Onlar epey ağırlar sosyal yaşamda da kendi hayat akışları içerisinde de.
    Yazılarımı beğenmene çok sevindim, mutlu oldum.
    Keyifli okumalar diliyorum. Her fırsatta yazmaya çaba gösteriyorum.
    Tekrar teşekkürler
    Sevgi ve selamlarımla:)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Mutlu kalın:)