3 Mart 2010 Çarşamba

Gün ve içindeki güzel şeyler

Dün sabah yine uyanmamak için ne kadar mücadele etsem de mecburen uyandım..Sabahları kalkmaya artık alıştım diye kendimi telkin ediyorum fakat ne çare; uyandıktan sonra bile bir müddet uyumaya devam ediyorum sanki içten içe.Kursa gideceğimiz günler eşim beni arkadaşım duyguya bırakıyor, birlikte kahvaltı ediyor saatin gelmesini bekliyor ve kursa doğru yola çıkıyoruz koşar adım. Yol aslında çok uzak sayılmaz. Hele hava güzelse o kadar kıs sürüyor ki. Üç saat boyunca ders görüyoruz. Hocanın anlatışından memnunum her ne kadar el yazısını  okumakta güçlü çeksem de.Söylediklerini çoğu zaman anlıyorum, anlamadığım yerlerde de sözlüğüm ve de arkadaşım yardımcı oluyor. Hiç ara vermeden iç saat fransızca görmek biraz yoruyor insanı. Kafam dağılmış bir şekilde çıkıyorum dersten. Biri bir şey söyleyecek olsa kafamda hem türkçe hem ingilizce hem de fransızca kelimeler geçiyor. Sonra toparlıyorum.

Salı ve cuma günleri kurstan sonra işe dönmüyorum şimdilik. Çünkü iş yeri ile mesafemiz 20-25 dak olmasına rağmen bizi götürecek vesait yok. Belki şehre gelen olursa alıp götürebilir. Genelde de o saatte kimse olmuyor. Dün de eve döndüm. Planım biraz dinlenmek sonra da yünlerimle oyalanmaktı aslında. Ama akşam için yemek yapmam ve aynı zamanda kediciğimizin de etkisiyle etraf tozlandığı, tüylendiği için temizlik yapmam gerektiği için  planlarımın hiçbirini gerçekleştiremedim. Kedicikle bol bol oynadım. Delirtim bile diyebilirim onu. Mutluluktan ama.Yorucu ama güzel bir gün geçirdim evimde. Nasıl da özlüyorum evde olmayı şimdi lerde. Mutfakta da epey oyalandım. Yoğurt çorbası, zeytinyağlı enginar, salçalı köfte ve bulgur pilavı yaptım. Sonra da hızımı alamayıp tarçınlı zencefilli bisküvi yaptım fırında. Aslında tarif kurabiye tarifiydi ama bisküvi gibi oldu benimkiler. İyiki de öyle oldu. Çok beğendik. Aynı ikea'nın tarçınlı zencefilli kurabiyelerine benzedi. Hatta onlardan daha bile güzel oldu tereyağlı mis gibi. Hele evi de bir kokuttu ki değmeyin keyfimize.Cuma günü alger'e gittiğimizde yeni bir markete uğradık. Kocaman ve bol çeşitli. Oradan şeker hamuru niyetiyle badem hamuru aldım. Daha önce kullanmadığım için aynısı olduğunu düşündüm. Kurabiyelerim piştikten sonra elimdeki tariflerden yola çıkarak hamuru tezgahta açmaya çalıştım. Sonra da kalıplarımla kesecektim kurabiyelerin şeklinde. Ama hamur badem hamuru olduğu için sanırım. Tezgaha ve elime yapıştı açamadım. Elimde kalıplarla şekil verdim. O yüzden de ince olmadı tabiki. Ama tadı çok güzeldi. Aynı badem ezmesi gibi. Daha önce şeker hamuru hiç kullanmadım. Türkiye'den gelişte malzemelerini getiricektim ama bavulum öyle doldu ki onları almak ve koymak içimden gelmedi. Hazırlarından da buldum bir dahakine hazır getireceğim. Bloglarda ve yemek tarifi sayfalarından gördüğüm kadarıyla pürüzsüz, yumuşak ve açılması kolay bir hamur sert olmasına rağmen. En azından badem hamuru gibi değil.O daha yoğun, şekerli ve pürüzlüydü. İnşallah daha sonra bir şeker hamurlu pasta denemem de olacak. Son derece hevesliyim bu konuda. İşte leziz bisküvilerimin fotoğrafları.( Homini homini yedik az daha fotoğrafını çekeceğim kurabiyem kalmıyordu:))


Valla daha güzelini çekmek isterdim ama ancak bu kadarını başarabildim yeme heyecanı ile..

Birkaç tane çerçeve almıştım marketten printer ile içine sevdiğim illustrasyonları çıkartıp basmak fikriyle. Basacak o kadar çok materyal varmış ki şaştım kaldım. Şimdilik deneme amaçlı üç tane bastım. Birinin kalitesi iyi olmadığı için çok güzel sonuç vermedi ama diğerleri harika oldu. Bir de fotoğraf kağıdına bastığım için güzel oldu tabiki. Mutfak için ayrı, yatak odası için ayrı ve banyo için ayrı çerçeveler hazırlamayı düşünüyorum. Bakalım siz de beğenecek misiniz?

Yarınki yazımda da yeni el emeği göz nurlarımı ve de zencefilli tarçınlı bisküvilerin tarifini vereceğim.
Mutlu kalın!

2 yorum:

  1. eline sağlık tam bilmiyorum ama şu şeker hamuruna benzeyen süsleri hani yumuşak şekerler var ya lokum gibi marshmellow mu ne onları eritip yapıyorlar süsleri belki bunu deneyebilirsin.

    resimlerin harika bende bastırıp asmayı seviyorum, galiba çerçevelerin küçük ama bundan sonrakilerde kenarda boş alan kalacak şekilde ayarlarsan daha dikkat çekici gözükecektir

    YanıtlaSil
  2. Canım teşekkür ederim.o marshmellow ları biliyorum ama nasıl yapıldığını bilmiyorum.hep filmlerdeki gibi onu ateşte ısıtıp yemenin nasıl bişey olduğunu merak ederim ama sanırım beni bayar:)hem de sıcak sıcak.pek de çekici gibi gelmiyor düşününce.

    resimlerimi beğenmene sevindim ben de seviyorum çıktı alıp printerdan bir yerlere asmayı kullanmayı..ama dediğin gibi biraz küçük geldi çerçeve ya da daha küçük basabilirdim resimleri.daha güzel olurdu dediğin gibi.ama ne de olsa ilk deneme bundan sonra senin dediğin gibi yapacağım çerçeveli olsun beyaz arkası:)
    sevgiler kocaman

    YanıtlaSil

Yorumlarınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Mutlu kalın:)