Türkiye'ye gittiğimde her ama her seferinde mutlaka ortada fazlalık yapmasın diye kutuladığım kitaplarımı karıştırıyorum. Her seferinde o devasa ağırlıklıkları indirip yerlerinden teker teker göz atıyorum hepsine. Sonra üniversiteden beri biriktirdiğim notlarımı elime alıp bir bir bakıyorum. Biriktirdiğim gazetelerimi, bir koli olmuş radikal gazetesinin verdiği kitap eklerini, incik boncuklarımı, kıyafetlerimi seviyor, okşuyor, kokluyorum. Onlardan uzak kalmak koyuyor çok bana. Hani filmlerde bir küçük çanta ya da bohça yapıp evden kaçarlar ya hiç anlamıyorum onca şeyi nasıl ardında bırakıp gidebilir insan. Değer verdiği, anı kokan onca eşyayı. Ne olursa ama bir kalem bir defter bile olsa. Ben hayatta bir minicik çantayla gidemezdim herhalde. Annem hep der bana sen kaçacak olsan sanırım kapının önüne tır getirmen gerekir. İşte aynen öyle. Aramızda tuhaf bir şey var eşyalarımla. Herkeste böyle midir bilmiyorum. Benim çok fazla kitabım vardır mesela gerçekten çok fazla. Yine annem bunların hepsini okuduysan profesör olmalıydın der hala daha. Hatta bize gelen temizlikçimiz Halime abla odamda sadece pencereleri siler bir de yerleri diğer şeyleri hep annem yapar ya da ben yapardım. Korkuyorum derdi hep senin odan müze gibi vallahi Halime abla. Duvarlar dolu, yerler bilakis öyle, ne ararsan var. Ama ben hep böyleydim ve böyle mutluyum. İşte örnek size;
Bu fotoğraf bir Türkiye tatilimden. Hemde bavuldan falan da anlayacağınız gibi ya geldiğimin hemen ertesi ya da dönüşün bir gün evveli. Çünkü henüz açılıp yerleştirilmemiş. Öylece duruyor tıklım vaziyette:)Kolinin biri yandan sırıtıyor zaten. Sağdaki sarı ayak da Pooh'ya aittir. O da odamın vazgeçilmez parçası. Biliyorum ki uçak biletleri bu kadar pahalı olmasaydı ona da bir koltuk alır yanıma oturtturur getirirdim taa buralara. Ahh canım kitaplarım yaa. Zaten hala akıl sır erdirememişimdir odasında hiç kitap olmayanlara. Nasıl yaşıyor onlar acaba?
Bu da ben Cezayir'de olduğum zamanlardaki fotosu. Ben tabi gider gitmez mutlaka bir şeylerde yer değişikliği yapıyor, masaya ucundan köşesinden yeni misafirler koyuyorum.
Bunlar da o bahsettiğim Kitap eklerinin bir kısmı. Bir fırsat bulduğumda hepsini ciltlettirmek istiyorum. O zaman daha güzel olacaklar. Hem de tozlanmayacaklar. Tabi küçük kağıt kurtçuklarını da unutmayalım..
İşte odamdaki en sevdiğim eşyalardan sadece biri. Bu benim kitapçı dükkanım. En büyük hayalim bir ktapçı dükkanı açmak olduğu için ilkokuldan arkadaşım Harun bana doğum günümde bu kitapçı dükkanını hediye etmişti. El yapımı bir dükkan bu. Bunu yapan bayan daha neler neler yapıyor görmelisiniz. Bu gidişimde fotoğraflarım sizin için. Melekleri sevdiğim için melek tablosu da koymuş, hatta telefonum da var kablosu lüle lüle hatta kredi kartı da geçiyor bilginiz olsun:):) Fotodan pek anlaşılmıyor ama %10 indirim de var kitaplarda:)
Odamdaki vazgeçilmezlerimden biri de bu albümüm. Çemberimde Gül Oya dizisini bilirsiniz. Onu çok severdim ben ve oradaki karakterleri de. Cd lerini de hala izlerim arada. İşte o cdleri izlerken ben dvd programının fotoğraf çekme fonksiyonunu kullanarak bu fotoğrafları çektim ve bastırdım. Onlardan kendime bir albüm yaptım. Son fotoğraf hariç hepsi siyah beyaz albümün tarihi dokusuna uyması amaçlı. Bir de altına sözler yazdım yapıştırdım. Şiirler ve fotoğrafa uygun bir çok dize. Tabi çok oldu bunu yapalı, o zaman kağıtları öyle direk yapıştırmışım beyaz beyaz, aynı pantalon altına giyilen beyaz çoraplar gibi sırıtmış. Şimdi onu elden geçirmek gerek. O zamanın acemiliği işte ya da bir an önce bitirebilme heyecanı mı desem. Albüm de oldukça eski sanırım annemindi bir zamanlar.
Vee bunlar da plaklarım ve plakçalarım. Uzun bir hikayesi var aslında. Annemin plakçalarıymış eskiden teyzem yazlık temizliği yaparken bir torba plak ile birlikte bulmuş tavanarasında. Ben de hemen talip oldum tabi. Gittim bir tamirci amca buldum plak tamiri yapan yalvar yakar yaptırdım. Fişe takıyorum vee eğlence başlasın. Plaklar da bir harika. Yabancısı, yerlisi en eskileri bile var. Zeki Müren'den Beyaz kelebekler'e, Neşe Karaböcekten, Erol Büyükburç'a ve aklıma gelmeyen daha onlarcası. Geldiğinde plakların üzerlerinde kağıt kapakları yoktu şimdi bir görevim daha var; onlara zarar görmemeleri için acele tarafından kağıt ya da karton kapak yapmak. Veyahut almak. Şimdilik bu kutuda muhafaza ediyorum. Kitaplarım ve sevdiğim eşyalarımla ilgili yeni fotoğraflarım olacak bu gidişimde. Bekleyin olur mu?
odana misafir gelebilir miyim??
YanıtlaSilnolurrrrrrrrrr
bayildim tam benlik
kurcuklasam ya her kosesini :)
optum
serrose haklı...bence de tam kurcalanmalık...kitap plak ayy ne şanslısın...
YanıtlaSilne kadar zordur bilirim ayrılmak ve ne kadar çok özlem duyar insan uzaktayken ayrıldıklarına, yürekten bağlandıklarına. çok sevdim, çok anladım. sevgiler...
YanıtlaSilkesinlikle odanda olmak istedim:) kimbilir neler neler gösteriridin daha:) çemberimde gül oya albümüne bayıldım,burda olsan bir kopya istiycem utanmadan,o kadar severdim ki o diziyi,içim titreye titreye hatırlıyorum hala...
YanıtlaSilOdan çok güzelmiş benimde içimden gelip köşe bucak karıştırmak geldi.
YanıtlaSilKitaplık da şahaneymiş arkadaşınızın eline sağlık, plakçalarda çok hoşuma gitti doğrusu tam benlik bir oda.
Sanırm hepimizin özellikler de bazı eşyalarla arasında özel bir bağ oluşuyor.Değil kaybolması yer değiştirse olay olacak cinsten hem de ...
YanıtlaSilBu arada herkes odana gelip kurcalama planı içinde ben de gelip toplamaya yardımcı olabilirim :))
Öpüyorum sevgiler...
odan harika canım yaa. nasılda kokuyordur o eski kitaplar... hele o plaklardan gelen cızırtılı ses... müthiş, bayıldım...
YanıtlaSilTugbacim odani karistirmaya gelebilir miyim :)) Eski plaklarina bayildim :))
YanıtlaSilSergülcüm;
YanıtlaSilBaak bu sefer hemencik yazdım sana ve unutmadııımmm..odama gelebilirsin tabi ben bayılırım odamda misafir kabul etmeye.birlikte karıştırırız.ben de doyamıyorum zaten deli gibi karıştırmaya her yeri..öptüm canım
Hemşehrim;
öyle valla canım haklısınız.ama temizlemesi çok zor yahu..her yer dolu.ama işte napayım ben hep böyleyim. yakında buradaki evimizi de kendi odama benzetirim zaten.tarzım böyle olsa gerek heehe:)plaklarım konusunda gerçekten şanslıyım canım haklısın..öptüm..
Sevgili Evren;
çok teşekkür ederim. uzaktayken özlenen çok şey oluyor tabiki en saçma şey bile özleniyor. izmite sayısız kötü kelime söylediğim zamanlar geliyor da aklıma ne aptalmışım.şimdi dönsem ve senelerimi geçirsem orada yeniden.sevmene ve anlamana sevindim ben de..sevgiler
Güldemcim;
Gel canım bir gün valla ne güzel olur.izmiti de gezdiririm sanaa..daha çok şey var çekmecelerimde kutularımda heehe kimbilir ne yerlerden ne tuhaf komik şeyler çıkar.her seferinde düzenliyorum güya ama nerden ne çıkacağı hala pek belli olmuyor.çemberimde gül oya albümümü çok büyük bir istekle yapmıştım fotoğraflarım hala durur.bakar bakar hatırlarım.öptüm canım.
Sevgili Derya;
çok teşekkür ediyorum canım.odamı beğenmene sevindim.gelen çoğu arkadaşım da karıştıracak şeyler buluyorlar muhakkak:)herkesin hayalinde bir yer vardır işte benimki de yapabildiğim kadarıyla bu tarz bişey karışık renkli kitap dolu ve huzur veren.tabi bu karmaşıklık bana huzur veriyorsa da kimi insana da fenalık geçirtebilir:):)sevgiler benden.
Öziiciim;
heeh sen düzeni seviyorsun sanırım daha çok..aynı dediğin gibi çok özel olarak ilgilendiğim şeyler var odamda.mesela yazmamışım ama çalışma masamın üzerindeki kelebeklerimi çok ama çok severim gerçek onlar çünkü.camı kırıldığında bebek gibi bakmıştım onlara ben bişey olmasın diye kanatlarını sevmiştim.o zaman gelen arkadaşlar kurcalasınlar biz de sonra seninle toplarız canım ne dersin hem o da ayrı bir zevk zaten..sevgiler
Duygucum;
Kitap kokusu süper evet canım.zaten eski olmasa da kitap bir müddet ellenmeden durunca kokuyor.ben kadar kimse orasını burasını kurcalayıp dokunmuyor tabi kitaplarıma.plaklarım da cızırtılı ama bir o kadar da yaşanmışlık dolu.odanın havasını değiştirmeye yetiyor.hele bir de annemlerin o plakla gittiklerin yerlerin fotolarına baktıp da şimdi bende olduğunu bilmek çok inanılmaz bir duygu.öptüm canım kocaman.
Moonishcim;
Canım tabiki sen de gelebilirsin. o zaman bir gün izmitte toplanırsak bana gelirsiniz siz oturmaya heeh ben size pasta börek yaparım odamı da karıştırırsınız böylelikle heeh.nasıl fikir:)plakları sen de seviyorsun demek o zaman plak da dinleriz gelince sen..öptüm canım..
Tuğbe ben gelirsem hemen kutularım o kitapları :) Sen lazım oldukça çıkarır bakar sonra yeniden kutuya koyarsın olur mu? Olmaz dersen alınmam valla :) Benim kitaplarım biraz annemde birazda dolapların içindedir. Okuduğum kitap ise başucumda.. Pooh'u Alper çok sever. Plaklar bizimde vardı eskiden ama şimdi nerde bilmiyorum. Çemberimde Gül oya albümünede bayıldım canım yaa. Nerden geldi aklına öyle..
YanıtlaSilAlevcim;
YanıtlaSiltabi canım dağıttığım zaman gelip kutulamama yardım edebilirsin:)çoğunluğu ortada kalmasın diye ben kutuladım zaten.yazık kitaplarıma hapis kaldılar kutuların içinde.ben olsam orda hepsiyle ayrı ayrı ilgilenirdim.çemberimde gül oya da valla öyle bir anda geldi aklıma.sevdiğim sahneleri aldım cd den böyle can alıcı etkilendiğim yerleri tabi hepsini de değil ama.yapıverdim öyle.pooh yu alper seviyor demek ne güzel bana eşim almıştı onu doğumgünümde nişanlıyken kocaman.eminim ona bayılırdı alper.gelirseniz bize senle kutu yaparken biz alper de pooh ile oynar o zaman:):)öptüm canım seni..sevgiler
Tuğbacım, bayıldım ben bu odaya.. bir kurcalamaya girsem iki gün çıkamam sanırım:))
YanıtlaSilkucak dolusu sevgilerrr:)))
İşte benim odamın bir başka versiyonu :))) Aynen benim de böyle bir sürü kitaplı, kimsenin ne olduğunu anlamadığı ancak benim ısrarla attırmadığım ucubik şeyler.. Annemle en büyük kavgamız odamın dağınıklığı ve atılması gereken o tuhaf şeylerin ısrarla atılmıyor oluşuydu.. Evlendikten sonra çok özler oldum. Banyo ve mutfak olsa diye ben de geçirirdim içimden. Yalnız birşey var ki bende olmayan, çok hayıflandım, o da plaklar ve çalan alet.. Süperler.. İyi bak onlara :)))
YanıtlaSilSüper, tam karıştırmalık, kitapçı aç tabi ama senden antikacıda olur Tuğba'cım...
YanıtlaSil