foto: tumblr
Şimdiden yaz moduna girdim bile. Elimden gelse tişörtle gezeceğim ama bünyem müsaade etmiyor ne yazık ki. Evimizin içi sıcak olduğu için bazen evde yemek yaparken tişört giyip mutlu mutlu dolaşıyorum. Yazlıkları hurçtan çıkartıp katlayıp dolabıma yerleştirmek istiyorum bir an evvel.
Bu yazıya dün başlamıştım ama bitirmeye zaman olmadı o yüzden bugün tamamlıyorum. Bu sıra içimden hep yazmak geliyor. Bir de uzun zamandır kitaplarımı okuyamıyorum. Yarım kalanlar ve başlamak istediklerim var. Bu gelişte yükümüz yine fazla olduğundan kitap alıp da getiremedim. Bir iki tane okunmamış kitabım var. Her ne kadar internetten veya bilgisayarımdaki dosyalarımdan bir şeyler okuyor olsam da o bana yetmiyor. Ben kalın kalın mis kokulu sayfalara gömülmek istiyorum. Aaa bir de fotoğraf çekmeyi çok özledim. Makinemi elime alıp sokak sokak dolaşmak ve dilediğimce, gönlümce, sevdiğim her kareyi fotoğraflamak istiyorum. Aslında o kadar basit şeyleri bile özlüyor ki insan düşününce. İşte maksat o basit şeylerin kıymetini kavrayabilmek. Cezayir'in bana en büyük artısı bu oldu. Burada ufacık şeylerin bile kendi inisiyatifimizde olmadığına tanık oldukça orada zamanında yapmadığım pek çok şey için kendime kızıyorum. Sonuçta her şey aslında kişisel seçimlerden ibaret. Umarım oradaki yeni hayatımızda hayata daha çok katılabileceğiz. Bunun hayalini kurmak şu sıra en çok yaptığım şey.
Bu yazıya dün başlamıştım ama bitirmeye zaman olmadı o yüzden bugün tamamlıyorum. Bu sıra içimden hep yazmak geliyor. Bir de uzun zamandır kitaplarımı okuyamıyorum. Yarım kalanlar ve başlamak istediklerim var. Bu gelişte yükümüz yine fazla olduğundan kitap alıp da getiremedim. Bir iki tane okunmamış kitabım var. Her ne kadar internetten veya bilgisayarımdaki dosyalarımdan bir şeyler okuyor olsam da o bana yetmiyor. Ben kalın kalın mis kokulu sayfalara gömülmek istiyorum. Aaa bir de fotoğraf çekmeyi çok özledim. Makinemi elime alıp sokak sokak dolaşmak ve dilediğimce, gönlümce, sevdiğim her kareyi fotoğraflamak istiyorum. Aslında o kadar basit şeyleri bile özlüyor ki insan düşününce. İşte maksat o basit şeylerin kıymetini kavrayabilmek. Cezayir'in bana en büyük artısı bu oldu. Burada ufacık şeylerin bile kendi inisiyatifimizde olmadığına tanık oldukça orada zamanında yapmadığım pek çok şey için kendime kızıyorum. Sonuçta her şey aslında kişisel seçimlerden ibaret. Umarım oradaki yeni hayatımızda hayata daha çok katılabileceğiz. Bunun hayalini kurmak şu sıra en çok yaptığım şey.
Ne güzelll, sonuçta bunu farkedebilmek bile harika. Ayrıca o kapı, nefis !!!!
YanıtlaSilBen de mutlaka kitap kokusu almalıyım okurken. Sayfaları kendi parmaklarımla çevirmeli , istediğim satırın altını çizebilmeliyim kurşun kalemimle.
YanıtlaSilSen hep yaz can arkadaşım, bir de naneli limonata yapınca bana da seslenmeyi unutma emi...
:)
Merhaba Kahve Dükkanı;
YanıtlaSilben de şimdi senin cupcakelere iç geçiriyordum; hemen yapasım geldi:) teşekkür ederim sözlerin için. Kapı bence de harika. Kapı delisi oldum çıktım zaten ben de böylelerini göre göre:)Kocaman sevgiler
Defneee;
YanıtlaSilNasılsın? Seninle yazışmayı özlemişim ben. Ahh kitap aşıkları nasıl da belli oluyor değil mi:) Mis kokusu olmalı kitabın kelimelerin içinde kaybolurken bize eşlik eden:)
Canım çok teşekkür ederim güzel sözlerin için. Naneli limonata yapınca seslenicem içeriz birlikte:):)öpüyorum kocaman seni