25 Ekim 2014 Cumartesi

Kurabiye ve kertenkele



Cezayir'de güneşli bir gün, bahçedeyim; hafif bir rüzgar var ama sersemletmiyor. Arada bir etrafa çimen kokusu yayılıyor. Sanırım traktörcü yan taraftaki üzüm bağını temizliyor. Bazen bu traktör sesi, trafik gürültüsü azaldığında sanki taka sesi gibi geliyor bana. Hemen önüm deniz de, sadece göremiyormuşum gibi. Neyse konumuz bu değil. 

Bu gördüğünüz sadece bir kurabiye değil, benim için çok özel. Rahmetli babannemin sihirli kurabiyelerinden. O kurabiye yaptığında evi saran içimi gıcıklayan rayihası sanki dakikalar öncesiymiş gibi burnumun ucunda. Ama senelerdir ailemizin kadınları elde tarif olup da denemelerine rağmen aynı tipi  ve tadı tutturamamışlardı. Gerçekten hala o günleri andığımda içim ruhaf bir şekilde gıcıklanıyor, ancak böyle tabir edebilirim duygumu. Hüzün, mutluluk, heyecan, coşku dolu bir birleşim tam da hissettiğim. 

Bugün ilk kez ben de denedim. Konuştum babannemle kurabiyeleri top top yaparken. Acaba dedim sen de mi böyle karıştırıyordun, ölçüler bu muydu gerçekten, yoksa gizli birşeyler mi vardı içinde, ne kadar pişiriyordun, sıcakken mi koyardın tabağa, yumoş yumoş kalsınlar diye üzerlerini kapatır mıydın? diye sordum. Elimden geldiğince hissederek yaptım. Çok hatırlamıyorum küçüktüm. Ama sanki o kurabiye çok başkaydı, rengi daha sarı, üzeri daha çatlak oluyordu. Tadı da bilmiyorum pofur pofurdu. Benimki de gayet başarılı oldu, ama aynı olmadı yine. Büyük bir adım yaklaştığımı hissediyorum, başaracağım sanırım. Ama belki de ben aslında onun yanımda, yakınımda olmasını ve bana yeniden kurabiyeler, poğaçalar, çiğ börekler yapmasını istediğim için ayarı tutturamıyorum. Belki tam da onun gibi yaptım ama onunki hep hatıralarımdaki gibi en tepede kalsın istiyorum, bu yüzden olmuyor diyorum.

Sonuç olarak cesaret ettim ve yaptım. Bugün tatil olduğu için bahçede güneşli havanın keyfini çıkartıyorum. Birazdan çay yapıp tombik kurabiyelerimden yiyeceğim. Hem evin kurabiye kokmasından daha güzeli var mı?


Bu da sevimli bir Afrika kertenkelesi. Kırçılları pek hoşuma gitti. Normalde sevimli bulurum ama korkarım, çok hızlı hareket etmelerini sevmiyorum. Bunun elleri ve ayakları da pek tatlı. Kurabiye yazısıyla biraz ilgisiz oldu ama bunda da hafif bir kurabiyelik potansiyel var diye düşündüm:)Adını da pırçık koydum.

Mutlu haftasonları dilerim...

 

12 yorum:

  1. Babaannenizin kurabiyeleri belki sizin yaptığınız gibiydi, hatta belki siz daha lezzetlisini yaptınız ... ama yıllar önce babaannenizin kurabiyelerini yerken onun size olan sevgi ve şefkatini de tadıyor, hissediyordunuz ve bu size eşsiz bir mutluluk veriyordu ... Bence işte bu nedenle o kurabiyeler sihirliydi, özeldi ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün biraz daha objektif bakınca ve tadınca sabahın ilk saatlerinde, o çocukluğumdaki tadı aldım evet. Ama yine de sebebi ne olursa olsun o kadar leziz değildi:)
      çok güzel söylemiş içimdekileri anlatmışsınız teşekkür ederim. Ben evet o kurabiyelerin içindeki sevgiyi huzuru da tadıyordum yerken, o yüzden anlamları hep bambaşka olacak.
      Sevgiler

      Sil
  2. Bana kalırsa siz kurabiyelerin tadından ziyade o kurabiyelerin tadıyla özümsenmiş, içinde babannenizin yer aldığı güzel hatıralarınızı özlüyorsunuz. Koku insan hafızasında en kuvvetli izler bırakan izlerden biridir, sizin kurabiyeler de bu misal... Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba;
      Kesinlikle çok haklısınız. Özlediğim o güzel hatıraları aradığım için oluyor tüm bunlar. Kokular hayatımızda gerçekten çok büyük öneme sahipler, öyle çağrışımlara yol açıyorlar ki bazen ben bile şaşırıyorum.
      Çok teşekkürler, sevgiler

      Sil
  3. Ahh hiçbir şey çocukluktaki gibi olmuyor ki :) Çok özlemişsin o günleri belli. Ne kadar kıymetli anılar. Babaannemi kaybedeli bir yılı geçti. Keşke iyi zamanlarda daha çok anı biriktirseydim diyorum.
    Kertenkelelerden korkarım ama bu çok sevimli geldi nedense :) O ayaklarından ve desenlerinden dolayı sanırım :D Çok güzel bir hayvanmış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deniz;
      Ne yazık ki çok doğru bir saptama. Peki neden olmuyor?
      Çok özledim ve özlüyorum gün be gün, uzaklığın etkisi belki de ama ben hep geçmişi seven biriydim aslında. Ben de onca anıya rağmen hala daha fazlası olmadığı için üzülüyorum.
      Ben de korkuyorum bu komik hayvancıklardan ama bunu sevdim. Dokunamadım ama merak ettim acaba derisi nasıldı diye, keşke bu kadar hızlı hareket etmeseler. Bir de neden uzun süre aynı yerde çakılı kalıyorlar onu merak etmeden duramıyorum:):)
      Sevgiler

      Sil
  4. Ahhh bu kadar güzel anlatım dili olan birini bu kadar geç fark etmek... İG'de nasıl fark etmedim Tuğba bloğunu. çok kızdım kendime...
    Evin yanında bir üzüm bağı olması gibisi ve özellikle sen uyurken pişen anne, babane eli değmiş kurabiye kokusu gibisi yok...
    haa birde o güzel kertenkele broş gibi duruyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar;
      Belki de sandığınız gibi geç bir fark ediş değildir bu, üzülmeyin. Ben bir süredir okuyorum sizi ve izliyorum:) Yorum yazdım mı hatırlamıyorum ama keyifle takip ediyorum. Artık biliyorsun ya kızma kendine, ne olacak:)
      Ev dediysem küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk tam manasıyla:) Şantiye desek daha doğru ama konteyner'de olmadığımız için betonarme yapı olmasından ötürü ev tabi doğru:) Başımızı sokacak, bizi buradaki günlerde ağırlayan bir yer var en önemlisi de o zaten.
      Üzüm bağında önceki senelerde bal gibi mor üzümler oluyordu bir süredir gidip alamadık. Sadece bakım yapıldığında aklımıza geliyor. Çok yılan varmış dediler korktum biraz herhalde. Önceden topumuz kaçınca tellerden gizlice geçip topu alırken birkaç salkım üzüm çalıyorduk, dalların üzerine de para sıkıştırıyorduk ne me lazım belki kızarlar diye:)
      Yemek kokan evlerdir asıl ev olanlar. Bunun üzerine yazmak istiyorum yakın zamanda.
      Kertenkeleyi ben de sevdim, ama evimize gelmese pek iyi olur. Hem sonra bizim kedicik görürse ona da yazık olur. Böyle uzaktan bakışıp konuşmak en iyisi..
      Sevgiler
      Burada olmana sevindim:)

      Sil
  5. Geçen gün annemde yıllar öncesinin bir tarifini arıyordu. Babanesinin tarifiymiş, arkadaşlarıyla otururken akıllarına gelmiş, tarifi vermişler birbirlerine. annemde eve gelir gelmez yapmıştı. çok değişik ve oldukça yağlı bir kurabiyeydi. ama onun için öyle güzeldi ki. o da senin gibi bir tadın, kokunun peşine düşmüştü yıllar sonra. kurabiye kokusu dağılırken eve , insan bir taraftan mutluluk hissedyor. diğer taraftan da o özlem garip bir burukluk bırakıyor bence.
    seninkiler ne kadar da güzel gözüküyor tuğba. kertenkele desen bizim balkonun vardı böyle küçük bir hayvanı. kış geldi yok oldu. bak şimdi onu hatırladım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buketcim;
      Ne güzel tesadüf olmuş böyle. Bu sıra demek ki pek çok kişi geçmişin güzel duygularına yolculuk yapmayı içtenlikle istemiş. Gerçekten onun için o yağlı kurabiyenin ne kadar güzel olduğunu tahmin edebiliyorum. çünkü hissettikleri çok içerilerden geliyor ve anılarla kaplı. Evdeki o koku hele, insan sırf bu duygularla pek çok şey yazabilir.
      Benimkilerin görüntüsünü beğendin demek teşekkür ederim. Ben de sevdim. Benim fırın biraz acayip olduğundan çok şahane pişirmedi ama yine de fena sayılmaz. Bu sıra evler sıcak dışarılar serinlemeye başladığından çok kertenkele var. Sevimliliklerinin yanında ahh bir de hızlı hareketleri olmasa tırsmayabilirim belki..
      Sevgiler canım

      Sil
  6. tadı aynı olsada aynı gelmez bencede babaannenin elinin lezzeti eksik kalır o kurabiyede.. bilirim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nilgüncüm haklısın canım. Bilenler elbette daha iyi anlıyor ifade etmeye çalıştığım duygularımı. Sağol canım yorumun için. Bu arada sana posta yolladım bugün:)
      Sevgiler

      Sil

Yorumlarınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Mutlu kalın:)