29 Temmuz 2008 Salı
Geçmeyen Zaman
27 Temmuz 2008 Pazar
Tünel Açılışı
Sağ taraftan başlayarak Süleyman Taşatan, Ticaret Müsteşarı Muzaffer Bey, Büyükelçi Ahmet Bigalı, Semih Dinçbudak ve ben. Eşim bu sırada fotoğraf çektiği için o giremedi fotoğrafa. Keşke o olsaydı burda da ben çekseydim ama yola çıkacakları için acele ettik o sırada bana da fotoğrafa katılmamı söylediler. Güzel bir anı oldu.
Eşim ve Semih abimiz:)
Ben ve Semih abimiz.
25 Temmuz 2008 Cuma
Doğum Günü Akşamımız
Burası otelin girişindeki kocaman muz ağacı ve yanında fotoğraf çekmeye ve çekilmeye son derece meraklı olan ben:)
İştee çok sevdiğim karides cipsleriiiii:):)
Bu gördüğünüz de içindeki siyah bırk bırk mantarlarla içtiğimiz Pekin usulü acılı çorbam:(
Bu sandık yakından gerçekten çok güzel. Kocaman bir sandık üst fotoğrafta boyutu daha net görülmüştür sanırım..
Bunlar da oteldeki gelin ve damat. Damat sağ taraftaki bey bu arada. Fotoğraf çekmek istediğimizi söylediğimizde gülümseyerek onay verdiler gayet kibarlardı ben de çok sevindim bu duruma cidden.
Bu kapıya bayıldım. Özellikle kapı fotoğrafları takıntısı olan ben ve de bol bol kapı fotoğrafı çekmeye çalışan ben bu kapıyı görünce hemen makinama sarıldım:) Umarım beğenmişsinizdir siz de..
24 Temmuz 2008 Perşembe
Mutlu Yıllar Aşkım İyiki Doğdun!!!
22 Temmuz 2008 Salı
Cezayir Fotoğrafları İle Kısa Bir Tanıtım
Burası da henüz içerilere kadar girmeyi başaramadığımız liman. Casbah. Kasaba dan gelen bir kelime. Osmanlılar kurmuş burayı. Çok da güzel görünüyor gerçekten.
Bu şehir de tüm camiler böyle. İlk geldiğimde çok şaşırmıştım. Ama şimdi alıştım hatta hoşuma bile gidiyorlar. Yakınımızdaki köy de yani şantiyenin yakınındaki köy de Djebahia da da var onu da en kısa zamanda sizin için fotoğraflayacağım.
Bu da hafta içi kaldığımız kampın uzaktan görüntüsü. Pek seçilmiyor sanırım ama biz oradaki prefabrik binalardan birinde kalıyoruz..
21 Temmuz 2008 Pazartesi
Güzel Filmler
Dün gece de National Treasure ın ikinci bölümünü izledik. O da harikaydı. İkimizde ve özellikle ben böyle İndiana Jones tarzı filmlere hasta oluyorum. Antropolog ruhumdan kaynaklanıyor. Bu tür filmler izlediğimde de gece süper bir uyku çekiyorum hayallerle dolu. Nereleri keşfediyorum rüyalarımda ne aksiyonlar yaşıyorum bir bilseniz. Yeni İndiana Jones da çıkmış sanırım onu da izlemek gerek bir ara.
Daha evvelki günde de benim daha önce bayılarak izlediğim Türkçeye Aşk Tarifi diye çevrilen bir filmi izledik. Tam bana göreydi. Güzel bir mutfakta baş aşçılık yapan Katherine Zeta Jones başrolde. Ama bence filmi sakın karnınız açken izlemeyin. Zira ben yemek yemiştim ama o güzel görünümlü yemekleri görünce ağzım sulandı. Süper bir görsel şölen diyebilirim bu film için. Hem de romantik ve eğlenceli..
Ayrıca bir Audrey Tatoo hayranı olarak bu sevimli ve hoş hatunun bütün filmlerini izlemeye çalışıyorum. Amelie zaten harikaydı bence. Seviyor Sevmiyor adlı filmi Zengin Avcısını ve Türkçesini hatırlayamadığım Ensemble Ces't Tout adlı filmini de çok sevdim. Zengin Avcısına eşim de bayıldı. Diğerlerini daha onunla birlikte izlemedik. Ben odada kaçamak izledim:)
Ayrıca eşimle şu ana kadar en çok severek izlediğimiz film Cesaretin Var mı Aşka oldu sanırım. Çok deli dolu ve eğlenceli bir filmdi. Eşimden de ilk defa bir filmi benim gibi beğendiğine dair sinyaller aldığım bir filmdi. Her zaman zevkle izlediğim Marion Cotillard yine kendisine hayran bıraktı beni. Ayrıca Guilauma Canet de süperdi tabi. Sonunu da hayranlıkla izleyeceksiniz. İki sonlu bir film. Nasıl isterseniz öyle bitirebilirsiniz. İkisi de çok vurucu.
Tabiki daha pek çok film var beğenerek izlediğim ama şimdi burda hepsini yazmaya kalkarsam sayfalar yetmez. Zaman zaman aklıma geldikçe ve yenilerini izledikçe sizinle paylaşacağım. Ama inanın tavsiye ettiklerimi izlerseniz pişman olmayacaksınız.
19 Temmuz 2008 Cumartesi
Yaşasııınn havuza girdikk
Havuza giderken fotoğraf makinamızı götürmedik bu sefer. Çünkü orda ona hakim olmak epey zor olabilirdi. Mazallah su falan gelir bir yerine ya da çalarlar falan diye almadık. Aslında minik bir hp digitalim var üniversiteden kalma onu da şarj etmeyi unutmuşum. Telimle bir iki foto çektim onları koymayı düşünüyorum yazıma eğer yükleyebilirsem. Türkiye'ye bir gidelim zaten deli gibi deli gibi fotoğraf çekicem. Kimse beni tutamaz. Hatta sabah erkencecik kalkıp günü yakalamak istiyorum her gün. Burda yeterince uyuyorum zaten. Hem belki o zaman günler daha yavaş geçer..
17 Temmuz 2008 Perşembe
Cezayir'de Doğalgaz hattına terörist saldırı
16 Temmuz 2008 Çarşamba
Cezayir günlerimizde gittiğimiz yerlerden bazıları
Cezayir'in merkezin'de kocaman bir postane binası var. Meşhur bir yer zaten. Türkiye de bellediğimiz buluşma alanları gibi bir yer tarif etmeye kalkınca genelde herkes postane binasından bahseder. En kısa zamanda onun da fotoğrafını çekeceğim sizlerle paylaşmak için. Açık kahve ağaçtan işlemeli bir bina. Süper güzel bence. Ayrıca giriş kapısına da bayılıyorum.
Fotoğrafları teker teker koyacaktım ama çok yer kapladı ve zor oldu o yüzden bende böyle bir yöntem denedim. Şimdi onlar hakkında biraz açıklama yapayım:
14 Temmuz 2008 Pazartesi
Kasvetli bir günde yazılan daha çok yemek içerikli mutlu bir yazı
13 Temmuz 2008 Pazar
12 Temmuz 2008 Cumartesi
Güzel bir perşembe akşamında
Doğum günü kızımız Sarah ve ben:) Altta da doğum günü pastası kesildiğinde alkışlarken..
Sarah'nın babası mösyö Lahcene, eşim ve ben..
Bu fotoğrafta da Sarah'nın teyzesi ve büyükannesiyle birlikte mutlu mutlu gülümserken..