Evimiz: Villa Papillon

İşte şimdi evimizden bahsetme zamanı geldi. Ne zamandır yazıcaktım ama resimleri çekmeyi bekledim. Az çok bişeyler çektik. Bazı çekilenler net değildi yine en kısa zamanda koyarım bloguma yenilerini. Evimizin adı Villa Papillon. Benim gibi kelebek seven biri olarak evimizin ismini çok seviyorum. Hep kelebeklerden gidiyoruz. Balayımızı da Papillon Aycha da yapmıştık. Tamamen tesadüf. Ama güzel bir tesadüf. Villa dendiğine bakmayın. Villa da oturmuyoruz.Burda evlere genelde villa diyorlar. Üç katlı bir evdeyiz. Tamamı bir kişiye ait. Biz en alt katı tuttuk. Bizim için biraz değişiklik yaptılar evde. Normalde bu katı da kullanıyorlardı ama bizim için araya duvar ördüler ve onlarla bir bağlantımız kalmadı. Şimdi bir oda bir salon bize ait bir evimiz var. Çok da küçük sayılmaz bize çok bile geliyor. Gayet geniş.

Evimize mutfaktan giriliyor. İlk başta bu biraz değişik gelmişti bana. Amerikan filmlerindeki evler gibi. Elimizden geldiğince şirin hale getirmeye çalıştık. Çok fazla eşya almamaya özen gösterdik çünkü dönmemize az kaldı. Buradan dönerken satabildiklerimi satıcaz bazı şeyleri de getireceğiz tabi türkiyeye. Ama büyük eşyalar burada kalacak. Evde olmak güzel. İnsanın kendine ait bir evi olması apayrı bir güzellik. Ev demek huzur demek. Başını sokabileceğin sıcacık bir yuva demek. Burada yabancı olarak yaşamak oldukça zor ama insanın kendini bir yere ait olması her ne kadar maddiyatçı bir insan olmasam da eşyalarla ve bir evle mümkün oluyor. Kendimize ait bir yerimiz var ve bu bizi mutlu ediyor.

Türkiye deki kadar çok ve güzel şey yok burda. Olanlarda kısa süreli kalacağımız için bizim için fazla fiyatlı. Türkiye de gördüğüm her şeyde gözüm kalıyor. Alıp getiremiyorum da. Ya kırılacak şeyler beğeniyorum ya da büyük. Ufak olan bir kaç şey getiriyorum gittiğimiz her seferde ama bu sefer de geri getirmek zor olacağından kendimi frenliyorum. Artık gördüğümüz ve beğendiğimiz çoğu şeyi İnşallah türkiye de oturacağımız evimize bırakıyoruz. Umarım zaman bize en güzel tarafını gösterir ve güzel memleketimize en kısa zamanda kavuşuruz. Belli de olmaz tabi başak bir şehre de gidebiliriz ama aklımız ve kalbimiz hep memleketimizde.

Şimdi biraz evimizen bahsedeceğim. Önce girişimizle başlayalım. Gördüğünüz gibi Villa Papillon yazısının önünde poz verdim:)

Bu hafta iki gün tatil yaptık. Cumartesi günü Cezayir'in kurtuluşu olduğu için tatildik. Kendimize iki gün güzel bir tatil verdik. Sabah kahvaltıları, yemekler ve gece atıştırmalarını da sizinle paylaşacağım. Zevkle..

Bahçemiz de güzel bir kahvaltı yaptık. Patatesli yumurta nesquik li süt ve en sevdiğim çikolata soslu kek eşliğinde.

Burası da güzel yemekler ve kahvaltılar ve daha bir sürü yiyecek şeyler hazırladığım mutfağım. Büyük olduğu için evde en çok sevdiğim kısım burası. Şayet mutfağın büyük olmasını sevenlerdenim. Ortaya da bir masa almayı düşünüyoruz. Çünkü yemek masamız buraya büyük oluyor. Sağ tarafta sebzeliğimiz ve ocağımız var onu çekmeyi unutmuşum.

Burası da oturma odamız. Eşim de şirinlik yapıyor bana ordan..Ben de kareye almadan edemedim. Yastıklarımızı Türkiyeden getirdim mesela. Ve duvardaki küçük resimleri de Paşabahçe den almıştım. Diğerlerini burdan aldık.

İki tombik olarak gece çok acıktık ve bişeyler yemeden duramadık. Ben de fazla ağır olmaması maksadıyla kepek ekmeğine bibier domates salam karışımından oluşan bir menü hazırladım yanında da portakal suyu..

Bunlarda minik Buda larım. Onları da gelirken getirmiştim. Onlar olmadan yapamıyorum nedense. Çok da sevimliler öyle değil mi. Evimize şans ve bereket getiriyorlar.

İşte en eğlenceli görüntü. Minik vosvos bir nikon fotoğraf makinası ki arkasında markasını bile yazdı eşim ayrıca flaşı da var gördüğünüz gibi bir de Ratatouille . Burdan pek görülmüyor ama küçük faremize gitar telinden bıyık bile yaptık. Oyun hamurundan yapıldı hepsi. Daha bir sürü minik şey yaptık. Evde canımız sıkıldığında Carrefour dan aldığımız oyun hamurları epey işe yaradı. Çok eğlendik.

Ve son olarak da kendi yapımım bir duvar panosu. Sevdiğim resimleri koydum oraya. Bakmaya doyamadıklarım ve bana ışıltı katan resimlerim. Bazıları fotoğraf çıktısı bazıları fotokopi bazıları da bizim çektiklerimiz. Soldan başlayarak; kefken fotosu, melekler, Al Pacino en seksi haliyle, Sezen Aksu nun Minik Serçe olduğu zamanlardaki fotosu, bir iki National Geodraphic Fotoğrafı yaşlı bir bayan ve bir Hintli Sadhu, Türk sinemasının en sevdiğim eserlerinden biri olan Bizim Aile nin bir fotosu; Ayşen Gruda, Tarık Akan, Adile Naşit, Münir Özkul, Itır Esen, Şener Şen (Vecihi) ve adını hatırlayamadığım bir kaç kişi daha. Eminim hepiniz hatırlamışsınızdır. Altta yiğitin anne ve babasıyla yazlıkları Urla da çekilmiş mangal sefası fotoğrafımız, Nişan fotoğrafımız benim annemlerle, Virginia Woolf, Anthony Hopkins, bir arkadaşımın benim için çizdiği komik ve şişko melek, en son da eşimin ve ailesinin eski bir fotoğrafı. Ben özellikle bu fotoyu çok seviyorum. Amerikan Rüyası misali bir fotoğraf ve son derece mutluluk dolu.