Bol Kitaplı, Karpuzlu Ve Şaraplı Günler

Bugün yine diğer günlerimden pek de farklı olmayan bir gün geçirdim. Öğlen yemek yedikten sonra- yine o dayanılmaz kötü tadıyla et haşlama ve kokulu pilavdan-bugün değişiklik yapıp biraz tv odasında tv izledim. Bizim odamızda sadece trt int çıkıyor diğer kanallar hep yabancı. Bazen güzel şeyler oluyor ama genelde hep geyik. Özellikle fransız kanallarında ya erkekler ve kadınlar birbirlerini tavlamaya çalışıyorlar ya da komik yarışma programları oluyor. Filmler de oluyor tabi son derece güzel ama anlamadığım için pek fazla müddet dayanamıyorum izlemeye. Onun yerine kitap okumayı tercih ediyorum.

Bugün televizyonda bir sürü kanal dolaştım doğru dürüst bir şey yoktu. Türk kanalları da pek farklı değildi yani. Ya dizilerin tekrarları, ya kadın programları öyle hebele hübele bağrış çağırış olanlardan, ya da ekonomi programları bol tablolu. Arada bazen Demet Akbağ'ın yarışmasını izliyorum. Bazen Multivision da güzel filmler oluyor onlara bakıyorum. Çoğu zaman yemek programlarını izliyorum. Özellikle Martha Stewart'ı bazen adını şu an hatırlayamadığım 30 dk da yemek yapan bir bayanı izliyorum. Martha bugün karpuzlu limonata yaptı bayıldım tam bana göre ilk fırsatta deneyeceğim. Yaz sıcakları için bol buzlu ideal bir içecek. Bir de çok sevdiğim Mojito var tabi onu göz ardı edemeyeceğim ve eminim onun da karpuzlusu süper oluyordur. Buradan bakabilirsiniz tarifine. Ayrıca Fransız kanallarında da süper yemekler yapan aşçılar var. Ama genelde tariflerinde kolay bulunamayacak sebzeler, otlar ve baharatlar kullanıyorlar. Ama artık bunun da kolayı var internette. Adı tuhaf ama tadı süper olan ve her yerde bulunmayan baharatları, sosları ve daha bir sürü şeyi Gurmenet.com dan kolaylıkla bulabiliyorsunuz.

Neyse konuyu fazla uzattım..

Bugün de yemek programlarına kısaca baktıktan sonra sıcaktan ve klimasız odada oturmaktan bunaldığımdan kendi odama döndüm. Hemen klimamı 18 dereceye ayarladım ve uzandım. Temizlik tarafım tuttu, biraz temizlik yaptım. Minicik odada temizlik yapmak hem kolay hem de zevkli oluyor. Hemencecik bitiyor. Sonra kitabıma geri döndüm. Şu sıralar Ahmen Altan ın Kılıç Yarası Gibi adlı kitabını okuyorum. Değişik bir kitap. Buradan bir tanıdıktan aldım. Aslında çok sarmamış olacak ki beni günlerdir sayfalarda dolaşıp duruyorum. Yoksa şimdiye çoktaaan bitmişti. Burda çok zaman 500 sayfalık kitapları bir günde bitirdiğim oldu. Burasının bana en büyük faydası da bu sanırım. Uzun zamandır kütüphanemde duran ve okumaya fırsat yaratamadığım kitaplarımı her geliş gidişte taşıyorum ve okuduklarımı yeniden yerine koyuyorum. Şimdi en çok merak ettiğim Murathan Mungan'ın yeni kitabı Kadından Kentler. Türkiyeye gider gitmez alacağım bu kitabı. Ve sanırım buraya getiremeden deniz kıyısı sefalarımdan birinde bitireceğim.

Şimdi de yine bilgisayarımın başında bloguma yazıyorum. Bir nevi terapi gibi yazmak. Hem yapmayı en çok sevdiğim şey hem de içimdeki ifade edebilmenin en güzel yolu.

Bugün elektrikler hiç kesilmedi. Yazın burda en dayanılmaz olan şey bu. Dün akşam üstünden gece yarısına kadar elektriğimiz yoktu. Bahçede oturduk arkadaşlarımızla. Sonra karpuz yedik ve buranın vazgeçilmez fransız şaraplarından bir şişeyi bitirdik. Bol sohbetli güzel bir gece oldu. Devamında da odamızda mumlarımız eşliğinde sessiz film oynadık eşimle. Çok eğlendik. Sanırım o yendi ama ben de fena sayılmazdım.

Birazdan yemeğe gideceğiz. Yarın da evimizde olacağız bu saatlerde. Hatta belki de alışveriş yapıyor oluruz. Yarın için şöyle bir yemek menüsü düşünüyorum. Her zaman gittiğimiz sevimli marketimizden aldığım kocaman mantı kıvamındaki makarna dan yapacağım ya sarımsaklı salçalı, ya da fesleğen soslu zeytinyağlı. İkincisi daha büyük bir ihtimal. Yanına somonlu, mısırlı, soyalı salata ve kırmızı şarap. Artık akşamlarımızı sadece salatayla geçirmeyi planlıyoruz. Umarım uygulayabiliriz.

Şu karpuzlu limonatayı denemek isteyenler için minik tarifimiz:

Karpuzlu Limonata

-10-15 dilim küçük karelere ayrılmış ve çekirdekleri çıkartılmış karpuz

-hatırladığım kadarıyla 3 adet limon suyu

-2 kaşık şeker

Karpuzları blendır a atıyoruz içine limon suyunu ve şekeri de ilave edip çekiyoruz. İyice kıvama gelene kadar. İçinde hiç top kalmayacak. Sonra buzlukta bekletiyoruz en az 4 saat ama bir gece de olabilir. Çıkardığımızda gördüğüm kadarıyla rengi iyice kırmızılaşıyor. Sonra bardaklara koyuyoruz. Tabi minik buzlarımız eşliğinde. İçine de birkaç tane nane atıyoruz. İşte karpuzlu limonatamız hazır. Çok da kolay bir tarif. Denediğim de değişik bir noktayla karşılaşırsan size yine yazarım. Bir de şunu da belirteyim. Buzların içeceğinize su bırakmasından hoşlanmıyorsanız buz kaplarının içine yaptığınız limonatadan koyup dondurabilirsiniz. Süper güzel olacağına garanti veririm. Diğer her içecek için aynısını yapabilirsiniz. Limonata da ayrıca güzel oluyor ve cola da da..

-