Fotoğraf: djazairi.tumblr.com
Sokağa
çıktığım andaki mutluluğu anlatmak istiyorum burada aslında sizlere. Ama ne
dersem diyeyim, en sevdiğim kelimeleri bile kullansam yeterli gelmeyecek
biliyorum. Çünkü burada sokakta olmanın hissi özgürlükle eşit!
Havayı
içine çekmek bu denli mutlu edemez ki insanı. Devamlı kampta kalmak o kadar
yorucu bir şey ki. Evet kampta da yemekhaneye, eve gidip gelirken, işe gelirken
dışarı çıkmış oluyoruz ama çoğu zaman üzerimizde camdan bir fanus kapağı olduğu
hissine kapılıyorum. Bu alan içinde yerler ve toprak; sokak gibi kokmuyor.
Kediler yok, insanlar yok, bir hareket yok, oldukça durağan.
Üstteki
fotoğraf Alger centre'dan bir kare, arkası hemen liman. Renkli duvar
resimleriyle görmeyi sevdiğim bir yer. Başkent gerçekten farklı.
Fotoğraf: toni carratala by flickr
Burası da
yine başkentin sokaklarından bir kare. Bekleyen, yürüyen, düşünen insanlar;
telaşlı insanlar, durgun olanlar hepsi bir arada ve aralarından hayat akıp
geçiyor. Tuhaf bir kimyası var sokakların. Güneşin asfaltı yakışının kokusu
bile güzel. Binaların tozlu çehreleri, renkleri kaçmış sokak tabelaları,
annelerin ellerinden tutup giden çocuklar.
İnsanın
içi, bir defa dışarıya kaçmaya görsün; nasıl toplar ki hislerini sokaklardan!
Sebze
satanlar, elbiseciler, uyduruk rengarenk plastikler, çöpleri karıştıran
dilenciler, çılgın gazete bayileri, bir sokak kahvesinde dinlenen yaşlılar, yol
kenarlarına sotelenen asi gençlik!
Fotoğraf: Algeria- Tumblr
Bu
coğrafyada insanlar, her zaman üzerine basa basa tekrar ettiğim gibi,
sokaklarda oturmayı pek seviyorlar. Ben de onların bu hallerini seviyorum.
Bazen tuhaf bulsam da. Biraz ağır yaşamlar tabi burada, hele ki yazın
sıcaklarıyla hiç bir şey yapmak istemediklerine eminim. Bazen sadece oturup
yolu izliyorlar. Bu fotoğraftaki yer başkentteki Büyük Postane (Grande Poste).
Görüldüğü gibi kapısı açık, yani sanmayın ki postanenin açılmasını bekliyorlar.
Onlar sadece bekliyor! Beklemek burada insanların sıkça yaptıkları bir eylem.
Fotoğraf: Tlemcen'de bir ara sokak www.geo.fr
İşte her
zaman kalbimin mihrabında duran pazar yerlerinden biri. Tlemcen isimli uzak bir
kasaba'da çekilmiş. İlk geldiğim senelerde pek hevesle gidip görmüştüm. Kurban
bayramı olduğu için her yer kapalıydı. Görebildiğim sadece aliminyum kepenkler
oldu. Orada bir ara sokakta kurulmuş bu ufak pazar yeri. Her yerde, çoğu ara
sokakta böyle tezgahlar görmek mümkün, tabi daha çok başkentte ve büyük
şehirlerde gördüm ben. Casbah'ta çok güzel antikacılar olduğu söyleniyor.
Umarım bir gün, dönmeden, onları da görme imkanı bulacağım.
Fotoğraf: djazairi.tumblr.com
Casbah
ara sokaklarında heyet toplanmış! Günün getirdiklerine dair bir konu üzerinde
hemfikir olamamışçasına anlatıyor biri. Diğerleri de pür dikkat, akılları
eskilerde sanki. Belki de sadece bir kapı önü sohbeti, en doğalından.
İşte
sokakta hayat var ve binbir çeşit hikaye!
Sokakta
Mayıs var, çıkmak lazım...
sen de ne güzel yazıyorsun kendimi orada hissediyorum okurken seni:)
YanıtlaSilsevgiler
Teşekkür ederim canım:) Sen de bu güzel sözlerinle beni mutlu ediyorsun şu güzel günde. İyi ki varsın.
SilBende seni büyük keyifle okuyorum inan. Duygularımız karşılıklı.
Sevgilerimle
aklımda bir lizbon var bir de cezayir artık gezilecek :)
YanıtlaSilohh süpermiş:) sevindim. Yalnız burada gezinmek biraz eziyetli olabilir. En son tur ile gelen kafile silahlı jandarmalar eşliğinde stresle gezmiş her yeri:):)
Silevet sokakta hayat var ve evet yaşasın bahar!
YanıtlaSilsayende gezdim oraları akşam akam iyi geldi..
öperim..
Ben de öpüyorum canım teşekkür ederim, nihayet geldi bahar ya gözümüz yollarda fena kalmıştı bu sefer:)
SilSokak sokak geziyoruz sayende. Beklemeleri sevmeleri garip gelse de aslında pek çok Avrupalı sokakta çok oturmaz ama sırada sesini çıkarmadan bekler. Sabırsızlık bize özgü mü acaba? Sokakta oturmayı biz de severiz orası ayrı:))
YanıtlaSilAh ben de sizlerin sayesinde geziyorum sanal da olsa:) Biz gerçekten sabırsız, canı tez bir milletiz, bunu bu topraklarda daha iyi anladım. Biz sokakta oturmayı severiz evet ama bunlarınki bir başka. Ben tr'de otoyol kenarında oturup arabaları, yolu izleyen pek insan görmedim sanırım:) Acayiplikler ülkesi olabileceği yönünde bir takım fikirlerim var:)
Sil