15 Nisan 2008 Salı

Güzel Yemekler

Bugün bilgisayarımın başında kafama çullanan kocaman bir baş ağrısıyla oturuyorum. Gözlerim sanki yüzyıllardır uyumuyorlarmış gibi kapanmaya çalışıyorlar. Sanırım havalardan kaynaklanan bir durum. Bugün adeta temmuzdan bir gün gibi...
Sadece oturmuş sevdiğim bloglardan yazılar okuyor, şahane resimlere bakıp duruyorum. Yemek bloglarına ayrı bir heyecanla bakıyorum. O enfes yemek tarifleri, kullanılan malzemelerin gökkuşağı gibi renkleri ve yemeklerin inanılmaz güzel sunumları beni kendimden alıyor.
Yemek yapmayı bende çok seviyorum. Şimdi böyle blogları görünce yeni lezzetler keşfetmek için daha bir heyecanlıyım. Ama düşünüyorum da bilmediğim ne kadar çok tarif varmış öyleee.. Hepsini denemek, hepsini tatmak, sevdiklerime yedirmek istiyorum homini gırtlak:)
Burda bulamadığım bir çok şey var. Nişasta, pudra şekeri,yufka v.b sebzeye de hasret kaldım. Ispanak ya da semizotu arayışlarım hala devam ediyor ama hiç eser yok kendisinden. Fasulye yapıyorum elimden geldiğince yeşil yeşil incecik çıtt diye kırılıveren fasulyelerden. Sadece iki günüm evde geçtiğinden yemek çok sorun olmuyor. Sadece değişik tatlar almak istiyorum.
Annemin böreklerini, tatlılarını, çorbalarını, leziz teyzemin çerkes tavuğunu, şinitzelini, ananemin mercimek köftesini, misbah ablamın tuzlu kekini özledim ve de rahmetli babannemin mis kokan üstü şekerli kurabiyelerini. O kokuyu duymayalı ne uzun zaman oldu.
Yemek yapmak süper güzel birşey. Hele benim gibi kocaman bir mutfağın varsa. Burda beni en çok mutlu eden şeylerden biri bu. Kocaman bir mutfağımın olması. Ama ne yazıkkı orda deli gibi yemekler yapan sevimli bir aşçısı henüz yok. Ama Türkiyeye gidince ilk işim kendime kocaman bir aşçı şapkası, muffin kalıbı, kocaman yemek tarifi kitapları ve de getirebileceğim ölçüde burda bulamadığımız yiyeceklerden almak olacak.
Siz siz olun- bunu Türkiye de yaşayan arkadaşlarıma söylüyorum- memleketimizin kıymetini bilin. Böyle gurbette; şehirleri, sokakları, arkadaşları, yemekleri ve en komiği de daha evvelden yapmaktan sıkıldığın pek çok şeyi, her gün inip çıkmaktan hoşlanmadığın caddeleri, yolda karşılaşmaktan sıkıldığın insanları bile özlüyorsun. Herşey fazlasıyla kıymete biniyor. Belki de zamanında kıymet bilmediğimiz için böyle oluyordur kimbilir. Siz kıymetini bilin olur mu?

1 yorum:

  1. Tugba sen Turkiye'ye donme bence..Bizim universitede bir ev sahibimiz vardi annem bize geldiginde yemekler yapardi, ev sahibimiz teyze de cok yedirme bombacik yapacaksin kizlari derdi..Sende bombacik olma sonra :)
    (Samimiyetine inanarak yazdim yanlis anlama sakin)
    Bende yufkadan yapilmis borekleri ozledim.Simdiden siparislerimi verdim yapilacak, gittigim gibi midem bayram yapacak :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Mutlu kalın:)