Stupid little things bloğunun sahibesi çok sevgili arkadaşım beni bir soru cevap oyununa davet etti ne mutlu bana...Zaten devamlı sorular istiyorum yanıtlar yazmak istiyorum uzun uzun diye söylenip duruyordum kendisine. Epeydir kendimle ilgili bir şeyler cevaplamamıştım çünkü. Nedense böyle soruları hep çok severdim yaş 31 oldu hala seviyorum. Belki de daha iyi anlaşılmakdır derdim..Bakalım cevaplarımdaki ben nasıl biri?
1. En sevdiğin renk?
Bu başlangıç sorusu zor olmuş çünkü renk sevgim dönem dönem değişiyor. Yine de siyah vazgeçemediğim bir renk olmuştur her zaman. Annem hep ilerde nasılsa bol bol siyah giyeceksin şimdi renk renk giyin derdi bana. Şu birkaç senedir sözünü dinliyorum. Morlar, pembeler, kırmızılar ve sarıları sever oldum. Ama en çok da çiçek desenini seviyorum sanırım.
Laleyi, gelinciği ve difenbahya'yı çok severim. Bir de kalın yapraklı sulu bitkileri (kaktüs ve succulent). İnsanlar onlara yeterli değeri vermiyorlar bana kalırsa. Karanfil de en nefret ettiğim çiçektir.
3. En sevdiğin yemek / sebze / içecek?
Yemeklerin her çeşidini seviyorum. Daha geçen bu konuyu eşimle konuşmuştum. mantı desem dolmaya ihanet etmiş olurum, döner desem zeytinyağlılara. Bamya ve pırasayı hayatımın hiç bir döneminde sevmedim onu söyleyebilirim. Sebze olarak pazı, hodan ve roka favorim. İçeceklerden de kırmızı şarabı çok severim, mohito favorim oldu son zamanlarda. Ananas suyu da en sevdiklerimdendir şeftali suyundan sonra.
4. En sevdiğin yerli / yabancı şarkı?
Zeki Müren'den İşte benim Zeki Müren en sevdiğim şarkıdır. Yabancı olarak da In the waiting line ve şu sıralar La Petite Mort.
5. En sevdiğin komedyen?
Komedi pek sevmem. Yabancılardan Gad Elmaleh diye bir adam var onu seviyorum, tipini esprilerinden de çok seviyor olabilirim.
Kız ismi olarak Peri ve Masal tercihim. Bir kızım olursa Peri Masal koymak arzusundayım, masallardaki gibi güzel bir hayatı olsun, masallara inansın diye. Erkekte ise Bulut ve Derin'i seviyorum.
7. En sevdiğin kitap?
Ortaokuldayken okuduğum Latife Tekin'in Sevgili Arsız Ölüm'ü benim için başkadır. Ama kitapları ve kelimeleri çok sevdiğimden daha onlarcası aklıma geliyor. Mesela Alber Camus Yabancı, Nermin Bezmen Aurora'nın İncileri, Paul Auster New York Üçlemesi, Baudelaire Paris Sıkıntısı gibi.
8. En sevdiğin yerli / yabancı oyuncu?
Yerli oyunculardan Şener Şen, Uğur Polat, Selçuk Yöntem, Lale Mansur, Ayda Aksel, Mine Tugay; Yabancılardansa Al Pacino, Simon Baker, Matthew Gray Gubler
9. En sevdiğin yerli / yabancı film?
Aşk tesadüfleri sever filmini epey sevdim. Yabancılardansa You've got a mail ve What dreams may come favorilerimdir.
10. En sevdiğin yerli / yabancı dizi?
Son diye bir dizi vardı geçen sene onu çok severek izlemiştim. Yabancı olarak ise Mentalist ve Once upon a time benim için şaheser niteliğinde.
11. En sevdiğin yerli / yabancı şehir?
Gördüğüm yerli şehirler içerisinde Ankara'yı anılarımdan dolayı çok seviyorum. Ama eminim güneydoğuyu gördüğümde bu fikrim değişecek. Yabancı şehirlerde de Marakeş ve Paris kendi kulvarları içerisinde değerlendirildiğinde bence inanılmazdı.
12. En sevdiğin gazete / gazeteci?
Ben gazeteleri değil de gazetelerin kitap eklerini çok seviyorum. Gazeteci olarak da Mehmet Ali Birand'ı severdim.
Bahar mevsimlerini seviyorum en çok. Benim tamamlayıcım oluyorlar. Ekim doğduğum ay olduğu için sanırım ona karşı büyük sempatim var. Günlerden de pazarı severim çünkü hem bana aileyi hatırlatıyor hem de her yerde semt pazarları kuruluyor.
14. En sevdiğin kıyafet / kıyafet tamamlayıcısı / takı?
Elbiseleri çok seviyorum ama en çok da yüzü eskiye dönük olanları. Kolyeler ve madalyonlar favorilerimdir. Ama en çok anneme ait olan eski kıyafetleri giyip takılarını takmayı severim.
15. En sevdiğin makyaj malzemesi / bakım ürünü?
Mis kokulu kremlere bayılıyorum. Onların meyveli olanlarını yemek istiyorum. Ojesiz yapamam hep sürmek isterim. Kocaman rengarenk far paletleri kız çocuklar için barbie'ler zamanında nasıl kıymetliyse benim için de öyle. Kapatıcılarsa yüzyılın mucizeleri adeta.
Çizgi karakterlerde bol tüylü, renkli, yumuşak kalpli ve kuyruklu olanları severim. Bir de ya koskocaman ya da mini minnacık olmalarını isterim. Sevimli canavarlardan Sallivan, Ratatouille, Lorax ve Mr. Fox sevdiklerimden sadece şu an aklıma gelenler.
17. En sevdiğin anı?
Anılarla yaşıyorum desem abartmış olmam. Her anım çok değerlidir. özellikle de çocukluk anılarım. Babaannemin kurabiye pişirmesi, böreklerimi ısıtıp elde hemencik ayran yapıvermesi, anneannemle yediğimiz öğlen yemekleri, onun tonton kollarının ne kadar yumuşak olduğunu düşünmem, annemin bana neredeyse bir maaşını verip cindy bebek buzdolabı alması, babamla çıktığımız ani seyahatler, gezintiler, dedemin tencereden fırlayan ıstakozu, teyzemin tombulçiçek bebeği, tuay ablamın bağırarak şarkı söylemesi, halamın şap şap suyla yüzünü yıkaması ve ders çalışmaları, misbah ablamın öğütleri, çocukluk arkadaşlarımla geçirdiğim her özel gün ve daha niceleri.
İnsanları ve yaşamı seviyor olmak en sevdiğim özelliğim. Aileme ve anılarıma da bağlı olmak mutluluk verici bir özellik benim için. Bir de hayal kurmak, masallara inanmak ve hala çocuk gibi hissetmek, oyunlar oynayabilmek.
Sevdiğim insanlara sımsıkı sarıldığımda hissettiğim o şeyi seviyorum. Asla vazgeçemeyeceğim bir şey. Sıcak, güvenli, temiz, sevgi dolu.
20. En sevdiğin canlı?
Kedilerin tamamını seviyorum ama şimdiki kedim Cicoz'un yeri çok ayrı. Bir de kaybolan kedim Charlotte. Ama Charlotte duymasın Cicoz'u sanırım daha çok seviyorum çünkü o benimle uyuyor, konuşuyor ve beni çok seviyor.
Ben de artık blog yazmasını istediğim Saçaklı'ya paslıyorum bu soru cevap olayını:)Hadi bakalım kolay gelsin:)
Hemen okudum cevaplarını, yalnız dedenin camdan fırlayan ıstakozu daha fazla ilgiyi hakediyor bence :D
YanıtlaSilSaçaklı hakikaten yazsın artık, ben de katılıyorum bu kampanyaya!
fermina daza;
YanıtlaSilNe güzeeel ilk sen okumuşsun..Dedemin aldığı ıstakoz tencereden fırladı kaçtı ama pencere değil. Yine de komik bir hikayedir yazarım bir ara:)Saçaklı yazsın yazsın ama o şimdi görmemiştir ben onu bir dürtiym bakıym:):)
Aaa tencereyi pencere okumuşum! Ahahhaha, offf dalgın insan halleri çok fena :D
YanıtlaSilYalnız ben de pencere okudum. Ekşın arıyorsa gözümüz demek ki:)
YanıtlaSilKaktüs ve sukulenti de aynen çok severim, o yüzden arka planına ba-yıl-dım!
Neyse. Şimdi Coeur de Pirate'i açtım da... Nefis
kulağım çınladı... :P
YanıtlaSilbu akşamki yazma hakkımı mektup yazarak harcadığım için bir başka akşam yazayım... daha oraya buraya yorum yazarım, ohooo bak bitti bile kelimeler :)
Tuğba, bizi üzmemek için pencereden fırlayan ıstakozlu hikaye uydurman gerekiyor bence, bak kaç kişi toplandık :)
YanıtlaSilAyrıca burdan Saçaklı'ya bir kere daha seslenmek istiyorum; 1. Kime yazıyorsun o mektupları? 2. Alt tarafı en sevdiğin rengi, şarkıyı falan yazacaksın, vallahi peşine düşerim, kapıya dayanırım. 3. Biraz daha boş bırakırsan gelip işgal edeceğim o blog alanını, her yere kırlent atacağım, oturacak yer kalmayacak.
Fermina;
YanıtlaSilhay senin iyiliğini versin ayol:)Bu tip haller bende de fazlaca mevcuttur merak etme:)
Karadut;
YanıtlaSilgerçekten gözler ekşın arıyor demek ki. O zaman ben sizin için hikayeyi değiştireyim biraz yazayım. Ben de merak ettim şimdi bakalım nasıl bir şey çıkacak ortaya:)Arka plandan bu ve bunun gibiler olacaktı bakayım bir istersen sana da yollarım mail atarım:)Sukulent ve kaktüs en güzel şeydir yaa:)La petite mort beni her seferinde küçük küçük öldürüyor dinlerken..
Saçaklı;
YanıtlaSilüzerindeki şu tozları silkele kuzucum artık. Blog küsücek sana:) Mektuplara seviniyorum ohh hep yaz sen hep yaz:) bende yazıyorum yine..oraya buraya yorum da yazda bitirme kelimelerini ona göre yani..
Fermina daza;
YanıtlaSilbak hakikaten düşünüyorum bir kurgu oluşturayım kafamda söz yazıcam size o hikayeyi tencere kısmını pencere yaparaktan:)yalnız saçma bir şey çıkacaktır emin olun:) masal tadında güleriz artık bol bol:)Saçaklıya hepimiz aynı anda seslenelim,bloguna sahip çık kampanyası düzenleyelim:)olmadı kapısına dayanalım diycem ama size söylemesi kolay:)Ben ofise perde koydum ne diyorsuuuuun kırlentler yakında:):)
aldım gazı ama yanlış almışım başka yazdım :)) bunu da yazıcam, cevapları düşünüyorum.
YanıtlaSil